Pazar… Pazar…
06 Ağustos 1945 tarihinde, yani bundan tam 70 yıl önce Amerika Birleşik Devletleri “Little Boy” (Küçük Çocuk) adını verdikleri Atom Bombasını bir bombardıman uçağı ile sabah saat 08.15’te Japonya’nın Hiroşima kentine atmıştır. İlk anda 70.000 sivil hayatını kaybetmiş ve sonrasında yayılan radyasyon hastalıkları nedeniyle ölenlerin sayısı 90.000’i bulmuştur.
ABD üç gün sonra, yani 09 Ağustos 1945 tarihinde ise, öncekine göre 1,5 kat daha yıkıcı olan “Fat Man” (Şişman Adam) isimli Atom Bombasını Nagazaki’ye atmış ve 74.000’den fazla sivili katletmiştir. Sonrasında oluşan hastalıklar nedeniyle bir o kadar daha insan hayatını kaybetmiştir.
Tüm dünya “Atom Bombalarının” etkileri karşısında adeta “Şok” olmuş, savaş şekil değiştirmiş, artık tüfek, top, tank değil, “Nükleer Silahlar” dönemi başlamıştı.
İnsanoğlu, 06 Ağustos 1945 tarihinden itibaren tek bir düğmeye basarak, tek bir bomba ile bütün bir ülkeyi yok etmenin mümkün olduğunu görmeye başladı.
Günümüzde bu korkunç silaha (Nükleer Silaha) sahip olan ülkeler ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin’dir. Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore ve İran’da da nükleer programların olduğu bilinmektedir. Aradan geçen 70 yıl içinde bu silahın daha da geliştirilerek, eskisinden çok daha fazla yıkıcı etki yaratacak hale getirilmiş olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.
İşte böylesi bir dünyada yaşıyoruz. Böyle tehlikeli bir silahın kimin ya da kimlerin elinde olduğu tüm dünya için çok önemlidir. Zira herhangi bir ülkenin başlatacağı bir nükleer savaş, tüm dünyamızı yok etme riskini taşımaktadır.
Ortalama bir insan ömrü kadar olan 70 yılda, dünya tarihinin en büyük savaşı olan II. Dünya Savaşı’nın neden olduğu sonuçlar, asker ve sivil ölen 60 milyondan fazla insan, toplu katliamlar, soykırımlar, sakat kalan milyonlarca insan, toplum üzerinde yarattığı travma, dünyanın batı ve doğu diye iki bloka ayrılması, sonrasında 45 yıl süren “Soğuk Savaş” dönemi, silahlanma yarışı unutulmuştur.
Bu 70 yılda insanoğlu akıllanmadı, dünyayı paylaşamıyoruz. Hala bir takım kendini bilmez insanlar veya örgütler, ülkelerin ve toplumların geleceklerini tehdit etmektedirler. İç savaş yaşayan, komşuları ile savaş durumunda olan veya terör tehdidi altında olan ülkeler sayıca az değildir. Ayrıca ırkçılık yeniden hortlamış durumdadır, azınlıklara saldırılar artmaktadır.
İnsanoğlunun, “Tek bir düğmeye basarak” yüzbinlerce insanı öldürebilmenin ve toprakları ise binlerce yıl radyasyon tehlikesine maruz bırakabilmenin mümkün olduğunu, anlamasının üzerinden 70 yıl geçti, ama ne üzücü ki, değişen bir şey yok…
Atom Bombasının atılışının 70. yılında, kendi adıma dünyanın neresinde olursa olsun, her türlü savaşı, işgali, terörü, katliamı, soykırımı, saldırıyı, tecavüzü ve baskıyı kınıyor, sadece Hiroşima ve Nagasaki’de değil, tüm dünyada savaş ve terörde hayatını kaybedenleri saygıyla anıyorum.
John Lenon’un unutulmaz parçası “Imagine”i belki yüzlerce kez dinledim, ama bu kez sözleri daha bir anlamlı geliyor bana… Siz de bu sabah benimle birlikte dinler misiniz?
Şarkının sözlerinden en anlamlılarını kendimce bir araya getirdim:
“Hayal et, bütün insanların bugün için yaşadığını,
Hayal et, ülkeler olmasa,
Uğruna ölecek veya öldürülecek bir şey olmasa.
Hayal et, bütün insanların barış içinde yaşadığını,
Hayal et, dünya tek vücut gibi yaşasa,
Açlığa ve aç gözlülüğe gerek olmasa,
İnsanların kardeşliği olsa.
Hayal et, bütün insanların dünyayı paylaştığını…”
İyi Pazarlar…
2015/82