Pazar… Pazar…
Ülkelerin tarihlerine baktığınızda tüm milletin tam bir birlik ve beraberlik halinde hareket ettiği çok az olay görürsünüz. Savaş olduğunda bile, milletin top yekûn savaştığı çok az savaş vardır.
Dünyada halk tarafından gerçekleştirilen iki devrim örnek olarak gösterilmektedir. Bu iki devrimin benzer çok yönleri vardır ve başka hiçbir devrim böylesine tabandan gelmemiştir.
İlki 1789 Fransız İhtilâlidir. Bu devrim Fransa’da monarşinin devrilerek, yerine cumhuriyetin kurulması ve Roma Katolik Kilisesi’nin ciddi reformlara gitmeye zorlanması ile birlikte Batı dünyası tarihinde bir dönüm noktasıdır. Özetle Fransız İhtilâli, vatandaşlık ve devredilemez haklar temelinde aydınlanma ilkelerine dayalı radikal bir sosyal değişimin başlangıcı olmuştur.
Diğeri ise hepimizin yakından bildiği 1919 – 1922 yılları arasında gerçekleşen Kurtuluş Savaşı’nın ardından yapılan “Türk Devrimleri”dir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde, üç ayrı cephede genci, yaşlısı, kadını ve çocuğu ile tüm yurt sathında verilen mücadele ile işgalci güçler topraklarımızdan temizlenmiş, Osmanlı İmparatorluğu sona erdirilmiş, saltanat kaldırılmış ve yerine pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Daha sonrasında her alanda yapılan devrimlerle ülkemiz geri kalmışlıktan kurtarılarak, medeni ülkelerin seviyesine ulaşmak için çok ciddi bir atılım içine girmiştir. Bu mücadele sömürge veya manda durumunda yaşayan bir çok ülkeye örnek olmuş ve bağımsızlık ateşi bu ülkelere de sıçramıştır.
1919 yılında başlayan Kurtuluş Savaşı’mızda bile ülkemizi işgal edenlerle birlik olan ve onları destekleyen kişiler ve gruplar vardı. Daha sonra bu insanlar İstiklâl Mahkemeleri’nde yargılandılar ve idam dahil olmak üzere çeşitli cezalara çarptırıldılar. Yani her daim iç ve dış düşmanlarımız olmuştur ve ne yazık ki olmaya da devam edecektir.
Bugün İstanbul Yenikapı’da düzenlenen miting ülke birlik ve beraberliğini göstermesi açısından bence çok önemlidir. Tüm parti liderlerinin ve farklı görüşlere sahip halkın bir araya geleceği ve daha önce hiç yapılmamış olan böylesi bir etkinliğin, yıllardır oluşmuş kin ve nefret duygularını bir miktar köreltmesini diliyorum. Liderlerin ve milletin farklı siyasi görüşleri olması doğaldır, ancak bunun bir düşmanlık seviyesine gelmesi, iç ve dış düşmanların işine yarayacaktır. Farklı siyasi görüşler, düşmanlık yerine bir rekabet anlayışına dönüşürse, ülkemizde bir hizmet yarışı ve toplum yararına bir seferberlik başlar.
Her türlü aşırılığın ve gericiliğin ülkelere ve topluma çok ciddi zararlar verdiğini, demokrasinin durduğunu, ilerlemenin yerini gerilemeye bıraktığını ve asla insan haklarından söz etmenin mümkün olmadığını yakın coğrafyamızda yaşananlardan dolayı biliyoruz. Zaten temelde toplumun korkusu da böyle ülkelere dönüşmek veya böyle rejimlerle yönetilmek değil mi?
Yenikapı’daki mitingin kavgasız ve dövüşsüz gerçekleşmesini, tüm dünyaya olduğu kadar, bu ülkenin birlik ve beraberliğini bozmaya çalışanlara gerekli mesajların verildiği bir etkinlik olmasını; tüm siyasi liderlere birbirlerine karşı daha saygılı politika yürütmeleri ve söylemlerinde ölçülü olmaları, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerini benimsemiş, insan hak ve özgürlüklerine saygılı, yolsuzluklara karşı savaşan bir yönetim anlayışı için bir başlangıç olmasını diliyorum.
İyi Pazarlar…
2016/134