Pazar… Pazar… 2017/169

Pazar… Pazar…

Tahmin ediyorum ki herkesin şu aralar ülkemiz için bazı istekleri var. Bu sabah ben ne istiyorum diye düşündüm de ilk aklıma gelenleri şöyle bir yazdım:

– “Hoşgörü” değil, “Eşgörü” istiyorum. “Hoş görmek”, sanki birinin eksiği ya da farklılığı olmasına rağmen, kabul etmek gibi bir algı yaratıyor bende. Onun için herkesi eşit gören bir bakış açısı olsun, dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, renk, etnik ayırım olmasın istiyorum. Toplumumuzda tek bir farklı birey bile olsa, onun da haklarının verilmesini istiyorum. Herkes kendi inancında ve yaşayış biçiminde özgür olsun, kimse kimseye karışmasın istiyorum.
– “Adaletin” bireye göre değil, herkese aynı şekilde, hızlı ve tarafsız uygulanmasını, istiyorum, çünkü geciken adaletin, adeletsizlik olduğuna; sonradan verilen itibarlar veya haklar, kaybedilmiş zamanı ve değerleri geri getirmediğine inanıyorum.
– Kadın ve çocuk istismarına –kim olursa olsun- en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Kadınlarımızın 21. yüzyılın şartlarına uygun kendi medeni haklarına sahip çıkmalarını istiyorum.
– 18 Yaşından itibaren seçme, ancak 21 yaşından sonra seçilme hakkı olsun istiyorum; çünkü bir grup ya da topluluğun vekili olabilmek ve onları temsil edebilmek için belirli bir olgunluğa erişmenin gerekliliğine inanıyorum. Hele “Bakan” olabilmek şartı olarak, insanların kesinlikle yüksek öğrenim görmüş olması, dünyaya entegre olabilmek ve olanı biteni “Tercümansız” anlamaları için en azından bir yabancı dile hakim olmalarını istiyorum. Akademisyenlerde nasıl yabancı dil zorunluluğu varsa, bakanlarda da olsun istiyorum.
– Eğitim ve öğrenim hakkının herkese eşit uygulanmasını, fakat bunu yaparken ülkemizin ihtiyaçlarını ve zamanlamasını doğru tespit ederek, ona göre plan yapılmasını, insanları doğru mesleklere yöneltilmesi istiyorum. Gençler üniversite kapılarına yığılmasın, üniversiteden mezun olunca geleceklerini kurabilecekleri, yetkinlikleri ve ilgilerine uygun işler bulsunlar istiyorum. Sanayi kuruluşları üniversite öğrencilerine zorunlu olarak staj imkânı versinler istiyorum.
– Vergi toplamada herkese eşit değil, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınsın istiyorum, bunun için baremlerin yeniden belirlenmesini istiyorum. Özellikle küçük esnak ve sanatkârlar korunsun; sanatçılar teşvik edilsin, özellikle el sanatı ile uğraşanlara özel imkânlar tanınsın istiyorum.
– Dış politikada başta komşularımız olmak üzere, tüm dünya ile barış içinde olmak istiyorum. Ekonomik olarak güç olmayınca, siyasi gücün de olmayacağının bilinci içinde, ihracatı arttırmak ve ülkemizin dünyaya daha çok ürün satmasını istiyorum. Türk markalarının dünyaya açılmasını istiyorum.
– Başta çay, fındık, pamuk, narenciye, incir, zeytin ve kayısı olmak üzere tarımda geri düşmeyelim, dünyaya ihracat yapalım, çiftçisi de, tüccarı da, sanayicisi de para kazansın, üllkemiz kazansın istiyorum. Tarım işçilerinin hakları verilsin, geçici işçi olmasınlar istiyorum.
– Tüm sektörlerde çalışan işçilerin haklarının korunmasını, sağlık ve güvenlerinin sağlanması için göstermelik değil, gerçek tedbirlerin alınmasını, denetlenmesini ve uygulamayanlara da ceza verilmesini istiyorum.
– Sağlık hizmetinde ve sosyal güvenlik sisteminin kusursuz çalışmasını, hiç kimseye ayrıcalık yapılmasın istiyorum. Engelli vatandaşlara sağlık hizmetinden öncelikli yararlanma hakkı verilsin istiyorum.
– Çarpık şehirleşmeye, çirkin yapılaşmaya izin verilmesin, şehirlerin dokusu korunsun, kültürleri sürdürülsün istiyorum.
– Bilim, sanat, müzik ve spor alanlarında ülkemizi tüm dünyada başarı ile temsil etmek için her türlü desteğin ve girişimin yapılmasını istiyorum.

Her Türk Vatandaşı gibi ben de ülkem için herşeyin en güzelini ve en iyisini istiyorum… Dediğim gibi aklıma ilk gelenleri yazdım, daha yazacak çok fazla konu var tabii ki, ancak burada ancak bu kadar olabiliyor.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 17 Şubat – 04 Mart 1923 tarihleri arasında, daha Cumhuriyet kurulmadan önce İzmir’de I. İktisat Kongresi’ni düzenlemiş ve rejimden önce ekonomik durumun ele alınmasının önemini burada göstermiştir. O gün alınan bir çok kararın ne kadar doğru olduğunu bugünlerde daha iyi görmekteyiz. Bir hatırlatma ile bugünkü yazımı tamamlamak isterim; I. İktisat Kongresinin her kararı belki tek cümle ile ifade edilmiş olabilir, ancak her maddenin anlamı çok geniştir. O günün şartlarında değerlendirmek gerekmektedir, ancak bu gün bile geçerliliğini koruyan konular bulunmaktadır. https://tr.wikipedia.org/wiki/İzmir_İktisat_Kongresi

İyi Pazarlar…

2017/169

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir