Pazar… Pazar…
Başta KOBİ’ler olmak üzere, tüm işletmelerin gerek iç pazarda, gerekse uluslararası pazarlarda, uluslararası şirketlere karşı rekabet avantajı sağlayabilmelerinin yolunun, üretmiş oldukları ürünlerde, başka işletmelerin veya markaların henüz üretmedikleri, yeni ve farklı ürün veya hizmetten, yani inovasyondan geçtiğini hepimiz artık biliyoruz.
Fiyat düşürerek, daha fazla tanıtım veya reklam yaparak, yeni dağıtım kanalları ve yeni pazarlara bularak rekabet avantajı elde etmek hem çok zordur, hem daha maliyetlidir, hem de günümüz koşullarına göre pek de mümkün görünmemektedir. Bu nedenle işletmelerin mutlaka Ar-Ge (Araştırma – Geliştirme) yatırımı yapmaları, hangi görevlerde olurlarsa olsunlar çalışanlarının fikir ve önerilerini dikkate almaları, müşterilerinin kullanım alışkanlıklarını incelemeleri ve beklentilerini öngörmeleri ve de en önemlisi sürekli pazar araştırmaları yapmaları kaçınılmazdır.
Gerek kurumsal, gerekse bireysel müşterilerle iletişimde olan satış, müşteri ilişkileri, satış sonrası destek ve benzer birimler ile üretimi kolaylaştıracak veya maliyet düşürücü öneriler sunabilecek üretim hattında çalışan mavi ve gri yakalıların fikirlerinin “Altın” değerinde olduğu unutulmamalıdır. Fikirlerin sadece üst düzey yöneticiler tarafından geliştirilmesi beklenmemelidir. Bazı fabrikalarda gördüğüm “İnovasyon Öneri Kutuları” bunun için harika bir uygulamadır.
İnovasyon benim özel ilgi alanıma girdiği için, bu konuda oldukça fazla yazı yazmakta ve sunumlarımda değinmekteyim. Bu nedenle her yıl, Cornell Üniversitesi, INSEAD (The Business School for the World) ve Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO) işbirliği ile hazırlanan Küresel İnovasyon Endeksini takip ederim. Bu konuda lider ülkeler ile ülkemizin bulunduğu sıralamanın bizlere önemli fikirler ve hareket etmemiz için itici güç olduğuna inanıyorum.
Geçtiğimiz Perşembe günü Küresel İnovasyon Endeksinin 10.’su yayımlandı. Peki biz 2017 yılı Küresel İnovasyon Endeksinin neresindeyiz?
Bu pazar günü, Türkiye’nin İnovasyon ve Rekabet Edebilirlikte karnesinin durumundan söz etmek istiyorum.
Öncelikle Küresel İnovasyon Endeksi 2017 raporunu kısaca tanıtmak istiyorum sizlere. Her sene farklı bir temaya odaklanılan raporda bu senenin teması “Tarım ve gıda sistemleri üzerinde yenilik”.
Bu temanın seçilmesindeki neden ise önümüzdeki on yıllarda tarım ve gıda sektöründe: küresel talepte, sınırlı olan doğal kaynaklar için girilen rekabette ve iklim değişikliğinin etkilerinde önemli bir artışla karşı karşıya kalınacağı bu nedenle de inovasyonun artan talebin karşılanması, sürdürülebilir gıda üretimi, işleme, dağıtım, tüketim ve atık yönetimini bütünleştiren ağların geliştirilmesine yardımcı olmak için gereken verimlilik artışını sürdürmenin bir anahtarı olarak görülmesi.
Gelelim 2017 raporunda dikkat çekici noktalara:
Raporu incelediğimizde 2016 yılında 138 ülkenin incelendiği raporda 39,03 puanla 42. sırada yer alan Türkiye’nin 127 ülkenin incelendiği 2017 raporunda 38,9 puan ile 43. Sıraya gerilediği görülüyor.
Ekteki ilk tabloda 2015-2017 yılları Küresel İnovasyon Endeksinde ilk 10 sırada bulunan ülkeler ve Türkiye’nin önünde bulunan 4 ülkenin sıralama ve puanları yer alıyor. Tabloya göre 2017 yılında ilk 3’e İsviçre, İsveç, Hollanda yerleşmiş. Türkiye ise 38.09 puan ile Macaristan (39), Litvanya (40), Hırvatistan (41) ve Romanya’nın (42) gerisinde kalarak 43. sırada. 2017 yılı endeksinin son sıralarında ise Zambiya, Togo, Gine ve Yemen yer alıyor…
Yukarıda da söz ettiğim gibi, işletmelerin rekabet avantajı sağlaması için inovasyona odaklanması gerekiyor.
Peki gerçekten de küresel inovasyonda öncü olan ülkeler küresel rekabette de öncü durumda mı?
Bunu görmek için ikinci tabloyu inceleyerek fikir edinebiliriz aslında. Küresel İnovasyon endeksinde ilk sıralarda olan ülkeler, küresel rekabet endeksinde de ilk sıralarda yer alıyor. Bu durum rekabetçi bir seviyeye gelebilmek için inovasyonun önemli bir unsur olduğunu gösteriyor.
Politikalar belirlenirken inovasyonun önemi ön plana çıkarılır ve politikalar inovasyonla desteklenirse, büyüme ve gelişme yolunda başarı sağlanacağı da ortada, çünkü inovasyona yatırım yapan ve teşvik eden ülkelerin güçlü bir ekonomiye ve yüksek hayat standartlarına sahip olması tesadüfi değil…
2017 Küresel İnovasyon raporunun detaylarını incelemek için:
http://www.wipo.int/edocs/pubdocs/en/wipo_pub_gii_2017.pdf
2016 Küresel Rekabet Edebilirlik raporunun detaylarını incelemek için:
http://www3.weforum.org/…/TheGlobalCompetitivenessReport201…
İyi Pazarlar…
2017/179