Pazar… Pazar… 2017/207

Pazar… Pazar…

Yılın son günü ve son pazarı… Geçen hafta yazdığım Z kuşağı ile ilgili düşüncelerime devam ediyorum.

1995 yılından sonra doğanlar iş hayatına yeni yeni başlarken, Z kuşağının büyük bir ağırlığını oluşturan 2000 yılı ve sonrası doğanları yönetebilmek veya onları hayata hazırlayabilmemiz için neler yapmalıyız?

Onlara belirli bir zaman ayırınız. Belirlediğiniz bir günde, en az 1 saat cep telefonlarını kapatarak, bire bire konuşmaya çalışınız. Bunu her hafta deneyiniz. Birlikte kahvatlı veya çay saati de olabilir. Bir iki kez yaptığınızda önceleri bunun değerini anlamayacaktır, ancak devam eden haftalarda bu bir ritüel halini alacaktır ve sizinle konuşmaya başlayacaklardır. Özetle, onlarla konuşunuz…

Konuşmalarınızı yönlendirmeniz için birkaç ip ucu vermek isterim:

Öncelikle hayal kurmalarını sağlayınız, hayal olmazsa hedefler olmaz. Hedef okulu bitirmek değildir, hedef hayatta ne olmak ve nasıl olmakla ilgili olmalıdır. Onları mutlu edecek hedefleri bulmalarını sağlayınız.

Bir kağıda gelecekte yapmak istediklerini yazsınlar. Büyük düşünmelerini sağlayınız, hedefleri büyük olsun. Bu onları motive eder, kısa süre içindeki engellere ya da zorluklara değil, büyük başarılara odaklansınlar. Bu onların yaratıcılığını tetikler.

Eğitim olmadan bu hedeflere ulaşılamayacağını; okuldaki derslerin yetmeyeceğini, hayatta başarılı olmak için sosyal alanlarda da becerilerin gerektiğini ve bunun için müzik, spor, dans… gibi kurslara gitmeleri, ders dışında kitap okumaları ve en az bir yabancı dili akıcı olarak konuşmaları gerektiğini anlatınız.

Düzenli ve planlı olmaları gerektiğini, fiziksel dağınıklığın zihinsel dağınıklığa da yol açacağını, plansız olmanın bir takım yerlere geç kalınacağını, hazırlık yapılamayacağını ve başarılı olamayacaklarını anlatınız. En azından haftalık planlarını yapmalarını sağlayınız.

Sevdikleri ve sahip olmak istediklerinin fotoğraflarını masalarına veya yataklarının başlarına koysunlar, defterlerine yapıştırsınlar. Yeni bir cep telefonu, bilgisayar veya tatilde gitmek istedikleri yerler… Hayallerin somutlaşması onları motive edecektir.

Özellikle tatil günlerinde veya boş zamanlarında gönüllü olarak başka insanlara yardım etmeleri için sosyal faaliyetlere katılımını sağlayınız, tabii ki bu çalışmaları birlikte yapınız. İnsanlara, sokak hayvanlarına veya doğaya yardım etmek, katkıda bulunmak insanı huzurlu kılar, rahatlatır ve kendisi ile barışık olmasını sağlar.

Bilgi vermek yerine, deneyimlerinizi anlatınız. Hatta başarısız olduğunuz konuları da çekinmeden anlatınız. Kimse kusursuz bir anne ve baba istemez. Sizin de o yollardan geçmiş olduğunu bilmeleri, onları rahatlatacaktır. Başarısız olduğunuz konuları anlatırken, sebep sonuç ilişkisine dayandırınız.

Herşeyden önemlisi arkadaş olmaktır. Onlarla arkadaş olmaya gayret etmeyiniz, siz yukarıda yazdığım bir kaç küçük uygulamayı yapınız, arkadaşlığınız doğacaktır. Zira Goethe’nin dediği gibi “Arkadaşlık yapılmaz, doğar…”

İyi Pazarlar ?

2017/207

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir