Pazar…Pazar… 2019/270

Pazar…Pazar…

GURUR VE HÜZÜN

Yarın 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferinin yıldönümüdür.

1914 yılında İngiltere, Fransa ve Rusya’dan oluşan İtilaf Devletleri, İstanbul’u ele geçirerek, Almanya İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğuna karşı Rusya’ya güvenli bir hat açmak ve Osmanlı’yı devre dışı bırakmak istiyorlardı.

Ayrıca, İtilaf Devletleri açısından Osmanlı Devleti’nin tasfiyesiyle, Doğu sorunu halledilmiş olup, İngiltere’ye zengin petrol yataklarına sahip Ortadoğu’ya kısa yoldan ulaşma yolu açılacaktı.

Rusya’nın savaşa girmesindeki en önemli nedenlerden biri, asırlık hayalleri olan İstanbul ve boğazları ele geçirerek Akdeniz’e inmekti.

İtilaf Devletleri, o zamana kadar oluşturulan en büyük donanma ve savaş sonuna kadar toplanan yaklaşık 568.000 asker ile Gelibolu’ya geldiler.

Çanakkale Savaşları, 3 Kasım 1914 tarihinde İngiliz gemilerinin boğazı topa tutmasıyla başlamıştır.

18 Mart 1915 tarihinde İtilaf Devletleri Donanması en güçlü saldırıyı gerçekleştirdiler, ancak ağır kayıplar verince deniz harekatından vazgeçmek zorunda kaldılar.

Çanakkale boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan zamanın süper güçleri İngiltere ve Fransa, bu defa hedeflerine karadan Gelibolu Yarımadasını işgal ederek ulaşmayı denediler.

İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler, 25 Nisan 1915 günü Gelibolu yarımadasına çıkarma yapmaya başladılar. Yaklaşık 8 ay süren savaşlardan sonra kara savaşlarında da istedikleri başarıyı kazanamadılar ve kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birliklerinin geri çekilmelerine kadar devam etmiştir.

Seferberlik ilanından, Temmuz 1915 yılına kadar, Osmanlı Devleti’nin silahaltına aldığı toplam asker sayısı 2.000.000 kişiye yaklaştı. I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar ise bu sayı 2.608.000 kişiye ulaştı. Osmanlı ordusundan, Eylül 1915’e kadar Çanakkale cephesine sevk edilen kuvvet toplamı 310.000 kişiye ulaştı.

Sonuçta İtilaf Devletleri Çanakkale’yi geçemediler ve 252.000 kayıp verdiler. Osmanlı da şehit, yaralı, hasta ve diğer savaş dışı kalanlarla 250.000 kayıp verdi.

Çanakkale Zaferi, tüm umutlarını yitirmiş Türk Milletinin yeniden doğuşudur. Bu zaferin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.

Tam bu hafta, bu gururu yeniden yaşarken, Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki Camiye yapılan silahlı saldırılarda, o an sadece ibadet yapan, masum 50 kişinin hayatını kaybetmesi ve 36 kişinin de yaralanması sadece bizleri değil, ırkçılığa karşı olan tüm insanları üzdü. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Her zaman ifade ettiğim gibi, her ne nedenle olursa olsun, insanlara, doğaya ve hayvanlara karşı yapılan her türlü terör, saldırı, tecavüz, baskı ve işkencenin karşısındayız. Şiddetle kınamaya ve buna karşı mücadeleye devam edeceğiz.

Yapılan tüm savaşların ardından kaybedenler sadece insanlar oldu.

Yeni Zelanda’daki silahlı terör saldırısının ardından, şimdilik sayıca az da olsa insanların din, dil, ırk ve milliyet farketmeksizin kenetlendiklerini görüyoruz.

Ama ne olursa olsun, sonunda insanlığın ve iyiliğin kazanacağına yürekten inanıyoruz.

Paylaştığım anıtın anlamı o kadar derin ki, sözcüklerle ifade etmek mümkün değil…

İyi Pazarlar…

2019/270

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir