Pazar…Pazar… 2020/353

Pazar…Pazar…

COVI (COST OUT/VALUE IN) – MALİYETİ DÜŞÜR/DEĞERİ YÜKSELT

Günümüz tüketicisi çağımızda yaşadığımız koşullardan dolayı, harcama yaparkan daha dikkatli olmaktadır; ayrıca satın almış olduğu ürün ve hizmetin kendisine katacağı değeri de dikkate almaktadır.

Yani bir taraftan daha ekonomik ürünlere ve hizmetlere yönelirken, diğer taraftan da satın aldıklarının yaşamına bir değer katmasını beklemektedir. Ucuz, fakat kalitesiz ve değersiz bir bir ürünü tercih etmemektedir, çünkü bu mal ve hizmetten memnun kalmayacağını, yaptığı harcamanın veya yatırımın boşa gideceğini, hatta bu nedenle daha fazla masraf yapabileceğini fark etmiş durumdadır.

Kaldı ki, günümüz tüketicisi veya son kullanıcı bir ürün veya hizmeti satın aldığında, sadece onunla yetinmemektedir, aynı zamanda satış sonrası hizmet, teknik destek, nakliye, montaj, değiştirme, tamir, bakım, uzun garanti süres gibi unsurları da beklemektedir. Bazı ürünlerde ise, imaj, prestij, itibar veya diğerleri tarafından fark edilme gibi soyut unsurlar da beklemektedir.

Dolayısı ile, ilk adım tüketiciye ürünü nasıl daha uygun fiyatla sunulacağının araştırılmasıdır. Bir işletmenin üretmiş bir ürünü, üretmiş olduğu hammadde, yarı mamul ve diğer girdileri aynen koruyarak veya hali hazırda üretim yapmış olduğu süreci aynı tutarak ve ürünü pazarda rakip ürünlerden daha uygun fiyata arz edebilmesi mümkün değildir; ancak kârlılığını düşürmesi ile mümkün olacaktır.

Kâr oranın düşmesi demek, o işletmenin teknolojisini yenileme, yatırım yapma, veya çalışanlarına pazar şartlarına uygun ücret ödeme gibi hayati unsurları etkileyecektir.

Sonuçta işletmenin gelecekte var olması riskli olabilir. Bu nedenle, maliyet düşürme konusu gündeme gelirken, bu süreç kapsamında tedarikçilerle sıkı pazarlık yaparak, girdilerin maliyetini azaltmak yerine -ki bu zaten yapılmaktadır ve daha da yapılırsa satın alınan hammadde veya yarı mamulün kalitesi düşebilir- aşağıda sıralayacağım tekniklerle aynı malzemeleri daha uygun fiyatlarla tedarik edilmesi yönünde adımlar atılmalıdır.

Aynı zamanda da ürün ve hizmette maliyet unsuru yaratan, ancak ürünün katitesine veya işlevine hiçbir katkı yapmayan gereksiz unsurlar kaldırılmalıdır. Örneğin, maliyeti yükseltecek ambalaj unsurları, bir defa kullanılıp atılan nakliye kolileri veya benzer malzemeler maliyetleri yükseltmektedir.

Diğer taraftan da tüketicinin ürüne karşı ilgi, beğeni ve güvenini sağlamak amacı ile daha çok değer kazandıracak unsurlar dikkate alınmalıdır.

Ürünün daha fonksiyonel olmasını sağlayacak kolaylıklar eklemek, daha albenili tasarımlar yapmak -ki bunun için iyi tasarımcılarla çalışılmalıdır-, doğa ve çevre dostu olmak, geri dönüşümlü ambalajlar kullanmak veya hizmette faklılaşmak gibi ürüne daha çok değer katan unsurlar uygulanmalıdır.

Günümüzde “COVI Management” olarak tanımlanan yeni bir iş süreci işletmelerde uygulanmaya başlanmıştır.

Bu sürecin çıktıları maliyeti düşürmek ama bunu yaparken değer katacak unsurları da ürün ve hizmetlere eklemektır. Tahmin edileceği üzere, çağımızın tüketicisinin ancak bu şekilde ilgisi çekebilir ve satın almaya ikna edebilir.

Maliyet girdilerini azaltnmak için ne yapılmalıdır?

  • Hammadde ve yarı mamul satın almaları planlı yapılmalıdır. Tedarikçilere yıllık plan verilmeli ve ona göre onların da üretimlerinin planlı olması sağlanmalıdır. Böylelikle tedarikçiler de girdilerini planlı yapacaklarından, maliyet ve fiyatlarının daha kontrollü olmasını sağlayabilirler.
  • Ambalajlar Ar-Ge departamanı tarafında titizlikle ele alınmalı, üretimde fire vermeyecek şekilde yeniden tasarlanmalı ve ambalajda maliyeti yükseltecek gereksiz unsurlar elemine edilmelidir.
  • Üretim hattındaki kayıp ve firelerin engellenmesi için depolama, taşıma ve işleme süreçleri yeniden tasarlanmalıdır.
  • Tedarik zinciri “Just In Time” (Tam Zamanında) metodu ile çalışmalıdır.
  • Hızlıca otomasyon ve yeni teknolojiye geçilmelidir.
  • Kalite kontrol, tüm tedarik ve üretim hattında uygulanmalıdır. Sadece son kontrollerin yapılması verimsizliğe yol açmaktadır. Hatalı çıkan bitmiş ürünü, fireye ayırmak daha büyük bir kayıp iken, hatayı üretim hatıtnda yakalamak maliyetleri düşürmektedir.
  • Çalışanlarda uzmanlaşma artırılmalıdır ve çalışan sadakati sağlanmalıdır. Tabii, bunun için de çalışanların ücret ve sosyal hakları tam olarak sağlanmalıdır. Çalışanların sürekli değişimi maliyetleri yükseltir, çünkü her yeni başlayan çalışanın işi öğrenene kadar kaybedeceği zaman ve hataların bir bedeli vardır.

Ürün veya hizmetlere nasıl değer kazandırılabilir?

  • Ürünlerin tasarımına önem verilmeli, günümüz tüketicilerinin beklentileri ve beğenileri göz önüne alınmalıdır.
  • Ürün ve hizmetlere kalite belgeleri alınmalı ve sertifikalandırılmalıdır.
  • Ürünlerin satış öncesi ve sonrası müşteri hizmetleri geliştirilmeli, kesilikle müşteri memnuniyeti sağlanmalıdır.
  • Lojistik ve teslimata önem verilmeli, müşteriye vaad edilen terminde ürünler teslim edilmelidir.
  • Çağrı merkezleri, hızlıca çözüm üretebilecek şekilde düzenlenmeli, çalışanların donnaımları artırılmalıdır.
  • Teknik destek birimlerinde eğitimli ve deneyimli çalışanlar görev yapmalı ve aynı zamanda iletişim konularında bilinçlendirilmelidirler.
  • Özendirme ve tanıtım faaliyetleri planlı ve sürekli olmalıdır.
  • Dijital pazarlama uygulamaları bilinçli olarak yapılmalı ve sürdürülmelidir.
  • Günümüz yeni dağıtım kanalları dikkate alınmalı ve e-ticarete yönenilmelidir.

Yukarıda saymış olduğum süreçleri ve daha fazlasını gerçekleştirebilmek için “COVI Yönetimi” süreci oluşturulmalı ve zaman kaybetmeden uygulamaya geçilmelidir.

Ülkemiz ekonomisine katkı yapmak, ihracat kanallarını açmak ve markalarımızın dünya pazarlarında boy göstermesini sağlamak için, başta KOBİ’ler olmak üzere, tüm işletmelerin hızlıca dönüşüm ve gelişim yapmaları kaçınılmazdır.

İyi Pazarlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir