Pazar…Pazar…
GLOBAL ŞİRKET İLE ULUSLARARASI ŞİRKET FARKI
Son zamanlarda bazı işletme yöneticilerinin “Global bir şirket olmaya çalışıyoruz” sözleri ile sıkça karşılaşıyoruz. Kuşkusuz güzel bir istek, ancak tanım yanlış olunca, inandırıcılığı da olmuyor. O zaman iş ortakları, çalışanlar, müşteriler ve paydaşların yöneticilere olan inancı ve güveni de sağlanmıyor.
Genellikle küresel veya global sözcüğü, uluslararası sözcük yerine kullanılmakta olup, “Tüm dünya için geçerli olan her şey” ifade edilmek istenmektedir.
Türk Dil Kurumu “Global” sözcüğünü “Küresel” olarak Türkçeye çevirmiştir (1). Küresel, dünya ve yeryüzü sözcüklerinden gelmekte olup, tüm yer küreyi kapsamak olarak ifade edilmektedir. Örneğin, Küresel çalışmalar, küresel ısınma, küresel ekonomi, küresel anlaşmalar gibi.
Bir ülkede çok başarılı olan ve yatırımlar açısından, dünyanın her yerinden mal veya hizmet alan, keza satan şirketler “Global şirket” olarak tanımlanmaktadır. Global şirketlerin küresel pazarlama veya reklam stratejileri vardır. Ancak global şirketler aynı zamanda, yerel pazarlara ve kültürlere dayanan pazarlama ve reklam stratejileri uygulayabilirler.
Alan M. Rugman (Kelley School of Business, Indiana University, Bloomington, ABD) ve Alain Verbeke (Haskayne School of Business, University of Calgary, Kanada), 2004 yılında çok uluslu işletmelerin bölgesel ve küresel stratejilerini dünyanın en büyük 500 işletmesi üzerinden incelemiş oldukları çalışmalarında, bir işletmenin küresel olabilmesi için kendi ülkeleri olan Asya, Avrupa ve Amerika pazarlarından her birinde toplam satışlarının en az % 20’sini yapıyor olması gerekliliğini savunmuştur. Yazarlar, toplam iş hacimlerinin % 50’den azını kendi ülkeleri olan Asya, Avrupa ve Amerika’da ve diğer iki bölgede de % 20’sini gerçekleştiren şirketleri araştırdıkları çalışmada, işletmelerin küresel sayılabilmesi için bu üç pazardan her birinde satışın en az % 20’sini yapıyor olması koşulunu sağlayan yalnızca dokuz işletmenin (IBM, Sony, Royal Philips Electronics, Nokia, Intel, Canon, Coca-Cola, Flextronics, LVMH) olduğunu öne sürmüşlerdir (2). Tahmin edileceği üzere günümüzde bu koşulları sağlayan çok daha fazla “Global” şirket bulunmaktadır.
“Uluslararası” sözcüğü ise, ikiden fazla ülke anlamına gelmektedir ve ikiden fazla ülkeyi içeren anlamında kullanılmaktadır.
Uluslararası, iki ülke arasında veya yakın coğrafyada bulunan ülkeleri kapsayan ticaret, hizmet veya anlaşmaları kapsaması anlamında kullanılır. Birçok ülke için geçerli olan bir şeyi belirtmek genelleştirilmiştir. Örneğin, Uluslararası ticaret, uluslararası spor turnuvası, uluslararası anlaşmalar. Uluslararası, küresel olduğu anlamına gelmez ve uluslararası ticaret gibi belirli bir çabayla ilgilenen ülkelerle sınırlı kalır.
Küreselleşme, ekonomik ve sosyo-kültürel alanda önemli etkileri olan ve ülkelerin gelişmişlik seviyelerinde anahtar rol oynayan bir kavramdır. Küreselleşme farklı şekillerde tanımlanmaktadır.
Küreselleşme, milli, ekonomik, siyasi ve kültürel düzeydeki uluslararası koalisyonu ve düşünsel olarak da her ülkenin diğerlerini etkileyebilmesi durumudur (3).
Küreselleşme farklı açılardan da tanımlanabilmektedir. Geniş bir çerçeveden bakılırsa, dünya ekonomisini meydana getiren sosyal ve iktisadi olguların birbiriyle ve giderek dünya piyasalarıyla bütünleşmesi olarak da algılanmaktadır. Daha dar tanımı yapılırsa, ticaretin ve sermaye akımlarının serbestleştirilmesi olarak ifade edilmektedir (4).
Uluslararası veya çok uluslu şirketler ise, küreselleşmeye etki eden önemli faktörlerden biridir. Özellikle 1980’lerden sonra küreselleşme ile gündeme oturan “Çok uluslu şirket kavramı”, yeni gelişen şartlara göre küresel rekabetle başa çıkmada ve ülkelerin strateji değiştirerek, uluslararası yatırımları ülkelerine çekmede anahtar bir rol oynamaktadır (5).
Kaynakça
(1) Türk Dil Kurumu Sözlüğü https://sozluk.gov.tr
(2) Kaplan, B. (2015). Uluslararası Gı̇rı̇şı̇mcı̇ Kobı̇lerde E-Pazarlama Odaklılık Ve Web Sı̇tesı̇ Kullanımı: Küresel Doğan İşletmeler Üzerı̇ne Bı̇r Araştırma. Doktora Tezi.
(3) Mittleman, J. H. (1997). The Dynamics Of Globalization. In Globalization: Critical Reflections, pp.1-19.
(4) Bourdieu, P. (1998). The Essence Of Neoliberalism. Le Monde Diplometique, December 1998.
(5) Giddens, A. (2012). “Sosyoloji” içinde, Giddens, Anthony (C. Güzel, Çev.). Kırmızı yayınları.
İyi Pazarlar…