Pazar… Pazar… 2022/424

Pazar… Pazar…

GÜMÜŞ EKONOMİ

Çağımızda yaşanan ekonomik sorunlar, göçler, savaşlar, salgın hastalıklar, insanların yaşam beklentilerinin azalması karşısında, ülkelerin doğum oranları azalmıştır. Başta Kuzey Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerinde nüfus artış hızı son 30-35 yılda düşerken, 1,5 milyar nüfusa sahip Çin’de bile geçtiğimiz 10 yıl boyunca devletin “Her ailede -istisnalar dışında- tek çocuk yapma” politikası sonucu, nüfus artış hızı düşmüştür. Nüfusun gelecek yüzyılda yaşlanacağını öngören, Çin devleti geçtiğimiz yıldan itibaren aile başı iki çocuk yapmaya izin vermiştir.

Her ne kadar Pandemi döneminde, tüm dünya ilk aylarda çaresiz kalmış ve binlerce insanını Covid-19 virüsü nedeniyle yitirmiş olsa da, gelişen tıp ve sağlık teknolojisi, erken teşhisler, ileri tedavi sistemleri ve yeni ilaçların bulunması, insan ömrünün uzamasını sağlamıştır.

Dolayısı ile toplumda hızla artan bir “Yaşlı Nüfus” söz konusu olmaya başlamıştır.

Yaşlanma, insanın doğumuyla başlayıp, ölümüne kadar devam eden ve bireylerin bedensel, psikolojik, zihinsel ve sosyal alanda giderek durağanlaşmaya başladığı ve zaman içerisinde çöküşe geçtiği bir dönemi ifade etmektedir. (1)

Nüfusun yaşlanması, beraberinde bir takım sorunlar getirmektedir. Yaşlı nüfusun ihtiyaçları değişmekte ve artmaktadır. Yaşlı insanların bakımı, ilaç, sağlık ve diğer hizmetlerinin sağlanması gerekmektedir. Bundan dolayı devlet ve kurumların, yaşlı nüfus için, yüksek bütçeler ayırmaları kaçınılmazdır.

Başta sağlık sistemi için yapılacak bina, hastane, yaşlılar evi ve teçhizat yatırımının yanında, yaşlı insanların ihtiyaçlarını ve bakımlarını karşılayacak sağlık personeli ve hasta bakıcılar da gerekmektedir. Bu nedenden dolayı başta gelişmiş ülkelerde olmak üzere, devletler “Gümüş Ekonomi” ismi altında, yaşlı insanlarla ilgili yapılacak yatırımlara ve girişimlere öncelik vermekte ve teşvik sağlamaktadırlar.

Burada bir parantez açarak, ülkemizin geleneksel aile yapısı sonucu, büyük bir çoğunluğun, yaşlı insanlara çocuklarının evde bakması nedeniyle, ülkemizde devletin “Gümüş Ekonomi”ye yapılacak yatırımlar konusunda teşvikleri sınırlı olduğunu ifade edebiliriz. Ancak, gelecek yıllarda bu konuda büyük ihtiyaçların olacağını düşünebiliriz, zira ülkemiz nüfusu da yaşlanmaktadır.

Gümüş Ekonominin temelini yaşlı nüfus için yapılacak yatırımlar oluşturmaktadır. Yukarıda belirtmiş olduğum, bina, hastane, ilaç ve personelin yanında, hasta bezi, hasta yatağı, hasta yatak örtüsü, solunum cihazı, medikal ürünler ve cihazlar, yaşlılar için üretilecek özel araçlar ve donanımlar da yatırım konuları arasındadır.

Diğer yandan, yaşlı nüfusun bakımının yanında, henüz bakıma ihtiyacı olmayan yaşlılar için de bir takım girişimler sağlanarak, “Aktif yaşlanma” teşvik edilmelidir.

Aktif yaşlanma kavramı, yaşlı bireylerin yaşam kalitelerinin artırılabilmesi için sağlık, güvenlik ve toplumsal katılım ve istihdam olanaklarının en uygun hale getirilmesi sürecidir. (2) Bunun için de ayrı girişimlere, sosyal sorumluluk projelerine ve desteklere gereksinim vardır. Dolayısı ile, “Gümüş Ekonomi” sadece bina, hastane, ilaç, personel ve benzeri “Fizikî Yatırımları” değil, aynı zamanda fikirsel olarak üretilecek projeleri de kapsamaktadır. Ve doğal olarak bu projeler de hayata geçirilirken, kullanılacak insan ve teknoloji yatırımları da kaçınılmazdır.

“Gümüş Ekonomi” bir yanda girişimciler için yeni bir pazar oluştururken, toplumsal bir soruna da pozitif çözümler üretilmesine katkı yapacaktır.

KAYNAKÇA

(1) İÇLİ, Gönül, “Sosyal Statü ve Rol Bağlamında Yaşlılık”, Editör: Harun CEYLAN, Yaşlılık Sosyolojisi, Nobel Yayıncılık, Aralık 2016

(2) BARAN, Emine, BAHAR-ÖZVARIŞ, Şevkat, “Yaşlılık Döneminde Sağlığın Geliştirilmesi”, Editörler: Prof. Dr. Dilek ASLAN, Prof. Dr. Melikşah ERTEM, Yaşlı Sağlığı: Sorunlar ve Çözümler, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Temmuz 2012

İyi Pazarlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir