Pazar…Pazar… 2022/460

Pazar…Pazar…

YÖNETİCİ HATALARI

Yönetim, sanatların en eskisi, bilimlerin en yenisidir. “Yönetim ve Organizasyon” konusu bir bilim dalı olarak, sürekli araştırmalar yaparak, kurumlarda çalışanların görev tanımlarını, iş akışlarını ve buna benzer konuları geliştirmeye ve daha etkili hale getirmeye gayret etmektedir.

İnsanları yönetmek gerçekten çok zor bir iştir, zira etkin yönetilmeyen insanlardan verim ve etkinlik beklenmesi mümkün değildir. Hatta, yapılan yönetim hatalarından dolayı, çalışanlar işten ayrılmaktadır. İnsanların sürekli değişmesi ve yeni insanların bir işyerine dahil olması verimliği olumsuz yönde etkileyecektir. Hatalar artacak ve her yeni çalışanın işi öğrenme sürecinde maliyeti de yüksek olacaktır. Ayrıca kurumun kültürünü kavraması ve müşterilerin beklentilerini anlaması zaman alacaktır. Bu nedenle yöneticilerin, insanları yönetirken sergileyecekleri tutum ve davranışlar çok önemlidir. Genellikle insanlar işi değil, yöneticilerini terk ederler. İstifa edenlerin sayıları çoğaldıkça, o kurumda yönetimsel bir problem olduğunu düşünmekte fayda vardır.

İşi teknik olarak bilmek, bir konuda uzman olmak, bir kurumun veya insanların yönetilmesinde yeterli değildir. Yöneticilere, stratejik yönetim, liderlik, iletişim ve duygusal zekâ gibi bazı yetkinlikler kazandırılmalıdır.

Başta Z Kuşağı olmak üzere, yeni kuşaklar da kurumlara katılmaya başladıkça, çalışanların davranışları ve yöneticilerinden beklentileri farklılaşmaya başlamıştır.

Peki, günümüzde yöneticilerin en sık yaptıkları hatalar nelerdir?

• Geleceğe odaklanmamak
Yöneticilerin günümüz gerçeklerini çok iyi analiz edip, gelecekte hem kurumun hem de çalışanların yararına olacak konulara odaklanmaları gerekmektedir. Bunun için yol haritaları çizmeleri ve stratejiler belirlemeleri beklenmektedir. Bunu doğru bir şekilde çalışanlara aktardıklarında insanların kuruma ve yöneticilerine bağlılıkları artacaktır.

• Çalışanları dinlememek
Çalışanların bazı beklentileri, hatta yapılan işle ilgili yeni fikirleri olabilir. Onları dinlemek, fikirlerini değerlendirmek, kurumlara yenilik veya inovasyon yapma olanağı sağlayabilir. Yöneticilerin kurumun tüm görevlerini bilmeleri ve değişen koşulları bilmeleri mümkün değildir; eğer çalışanları dinlerlerse değişiklikleri veya sıkıntıları öğrenir, dolayısı ile yeni stratejiler geliştirme imkânları olacaktır.

• Çalışanlara çocuk gibi davranmak
Hiçbir insan kendisine bir çocuk veya acemi gibi davranılmasından hoşlanmaz. Kuşkusuz hatalar olacaktır, ancak bunları ifade ederken bile, bir yetişkin insana davranır gibi konuşulmalı ve insanlar küçümsenmemelidir.

• İnsanlarla iletişim kurmak yerine onlara sürekli konuşmak
Çalışanlara sürekli nutuk atmak, söylevler yapmak yerine ne düşündüklerini ve ne hissettiklerini anlamak için iletişim kurulmalıdır. Empati yapmak günümüzde iş dünyasında en çok aranan davranışların başında gelmektedir.

• Motivasyon araçlarını yanlış seçmek
Çalışanlar sadece prim veya maddi ödüllerle motive olmazlar. Motivasyonu artırmak için çalışanları tanımak ve onları ihtiyaçlarını anlamak gerekmektedir. Bazı insanların, kendilerini geliştirecek iş veya projelerde görev aldıkça motivasyonları artar; bazılarının ise mevki veya sorumluluk alanları geliştikçe artar. Bazen içten bir davranış veya yerinde yapılan bir teşekkür bile motivasyonun artmasını sağlayabilir.

• Şikayetlere veya geri bildirimlere karşı savunmacı olmak
Müşteri şikayetlerini tek tek okumak veya dinlemek, yeni ürün geliştirmeyi veya süreç iyileştirmeye yarar. Şikayetlere karşı hassas olmak ve değerlendirmek yerine, savunmacı davranmak yerine yapıcı olmak, hatta gerektiğinde ders çıkartabilmek çok önemlidir. Bu şikâyet veya geri bildirimler dış müşteriler kadar, iç müşterilerden de gelmiş olabilir. Aynı özen ve dikkate gösterilmelidir.

• Mikro yönetim sergilemek
İnsanları yönetirken sadece iş performanslarını ve sonuçları ölçmek yanlıştır. İşin kalitesi, hangi şartlarda yapıldığı, ne zorlukların aşılarak sonuçların elde edildiğine de dikkat etmek, bir yöneticinin odaklanması gereken bir konudur. Yöneticinin, aynı zamanda çalışanların yeteri kadar dinlenebildikleri, enerji toplamaları ve işe daha çok odaklanmalarını sağlayacak faaliyetleri de planlamalıdır.

• Önyargıların işe yansıması
Günümüzde farklı cins, kültür ve çevrelerden gelen insanlar kurumlara katılmaktadırlar. Hatta farklı eğitimler alan insanlar da bulunmaktadır. Yöneticilerin önyargılardan uzaklaşarak, insanlara eşit şans vermeleri ve tüm çalışanlara aynı derecede iletişim kurmaları gerekmektedir.

• Merhamet duygusunun azalması
İş yaşamı zor ve uzun soluklu bir maratondur. Bu süreçte hata yapan veya beklenen performansın altında kalan çalışanlar olabilir. Başarısız olanları derhal şirketten uzaklaştırmak ve hiç şans tanımamak yöneticilerin yapacağı en büyük hatalardan bir olabilir. Eğer ortada bir suistimal veya yüz kızartıcı bir suç yoksa, her insan ikinci bir şansı hak etmektedir.

• Hiyerarşiye çok bağlı kalmak
Günümüzde yatay ve proje organizasyonları giderek artmaktadır. Yeni kuşakların klasik organizasyonlarda uygulanan hiyerarşiye karlı tepkili oldukları bilinmektedir. Her konunun üst mercilere aktarılması ve onay beklenmesi hem işleri geciktirmekte, hem de çalışanların ilk kademe yöneticilerine duydukları güven duygularını zedelemektedir.

• Özgünlüğe ve yaratıcılığa değer vermemek
Çalışanlar daha özgün işler yaparak, yenilik ve farklılık gerçekleştirmek isteğinde olabilirler. Böyle fikir ve taleplerle gelen çalışanların fikirlerine değer vermemek hem çalışanları işten soğutmakta hem de kuruma zararlı olmaktadır.

• Pozitif olmayı ve coşkuyu kaybetmek
Çalışanlar yöneticilerin moral ve motivasyonundan çok etkilenirler. Olumlu yaklaşım göstermeyen veya işine tutku ile bağlanmayan yöneticiler, tüm çalışanların verimliliğini ve etkinliğini olumsuz yönde etkileyebilirler.

• Çalışanlardan sürekli daha çok beklentide olmak
Çalışanlardan hep daha fazla çalışmalarını veya daha fazla üretmelerini beklemek, onları tükenmişliğe itebilir. Bu nedenle iş verirken ve performanslarının artmasını beklerken yöneticilerin adil olmaları gerekmektedir.

• Çalışanlara değil, evrak işlerine odaklanmak
İşleri yapanlar insanlardır, belgeler veya dokümanlar değildir. Yöneticiler evrak işlerine boğulurlarsa, insanların beceri ve yetkinliklerini fark etmeyebilirler.

• Herkese robot gibi davranmak
Tüm çalışanlara tamamen standart davranışlarda bulunmak yöneticilerin çalışanlardan kopmasına, onların duygu ve düşüncelerini anlamalarına engel olabilir. Ağır veya riskli işlerde çalışanlara olan davranışlar, diğerlerine olan davranışlardan daha farklı olması gerekmektedir. Aynı şekilde saha veya uzakta çalışanlara da daha hassas ve düşünceli davranmak doğru olacaktır.

• Yetkilerini tam olarak kullanmamak
Yöneticilerin kendilerine tanınmış yetkileri kullanmamaları çalışanların onlara olan güvenin azalmasına neden olmaktadır. Terfi ettirme, maaş artışı veya bazı özel taleplerin gerçekleştirilmesi gibi konularda yetki kullanmayan yöneticilerin çalışanlar üzerinde etkisi de azalır.

• Doğru işlere değil, yanlış işlere odaklanmak
İşleri büyütmek, ciroları artırmak veya yeni girişimler yapmak yöneticilerden beklenen en önemli yetkinliklerdir. Bunları yapmak yerine, gereksiz ve etkisiz işlere odaklanan yöneticiler, kurumlarda itibar kaybederler.

• Başarıları göz ardı etmek, sürekli hataları konuşmak
Çalışanların elde ettikleri başarıları takdir etmek, insanları motive eder ve daha iyisini yapmaları için teşvik eder. Bunları yapmak yerine, insanlara sürekli hatalarını yüzlerine vurmak, çalışanların işten kopmalarına kadar giden bir süreci tetikleyebilir.

• Vizyon veya hedeflerin yanlış belirlenmesi
Her kurumun ulaşmak istediği bir hedef ve vizyonu vardır. Bu hedeflerin belirli, ulaşılabilir, gerçekçi, ölçülebilir ve zamana bağlı olmalıdır. Bunlar yanlış olarak belirlendiğinde, çalışanların hedefe inanmadıkları ve hedefleri içselleştirmedikleri bilinmektedir.

Kuşkusuz, daha belirtilecek çok konu vardır. Bir işin teknik tarafını çok iyi bilmek, iyi bir yönetici olmak için yeterli değildir. Bir kurumun en değerli varlıklarından biri olan çalışanları, bir arada tutabilmek, aynı hedefe odaklamak, bağlılıklarını artırabilmek bir yöneticinin temel görevlerinin başında gelmektedir.

İyi Pazarlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir