Pazar…Pazar…
EN TEMEL İHTİYAÇLAR GIDA, SAĞLIK VE GÜVENLİK
Ülkemizde gerçekleşen son depremler, insanlarımızı en temel ihtiyaçlarına geri döndürdü.
ABD’li psikolog Abraham Maslow (1908-1970) tarafından 1943 yılında yayınlanmış “İhtiyaçlar Hiyerarşisi”ni ya da başka bir deyişle “Maslow Teorisi”ni duymuşsunuzdur. Bu teoriye göre insanların belirli ihtiyaçları karşılandıkça, daha üst seviyedeki ihtiyaçlarını giderme arayışı söz konusu olmaktadır. Bir bireyin o an için en çok ihtiyaç duyduğu şeyler karşılanmadan, bir üst seviyedeki ihtiyaçlara ilgi duymayacaktır.
Maslow, bir insanın ihtiyaçlarını aşağıdaki gibi kategorize etmektedir:
1. Fizyolojik ihtiyaçları (Gıda, su, uyku, giyinme, barınma…)
2. Güvenlik ihtiyaçları (Aile, iş, sağlık, mülkiyet güvenliği…)
3. Ait olma, sevgi, sevecenlik ihtiyacı (Arkadaşlık, dostluk, cinsellik, çevre…)
4. Saygınlık ihtiyacı (Kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı…)
5. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı (Erdem, yaratıcılık, doğallık, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü…)
Son yaşanan deprem felaketinden önce ülkemizde Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin ilk 2 basamağının artık çok geçerli olmadığını, insanlarımızın daha çok 3., 4. ve 5. basamaklara ihtiyacının olacağını ve ancak bu şekilde toplumumuzun gelişeceğini düşünüyorduk.
Bu arada bir parantez açarak; Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinin ilk 2 basamağının ancak açlık sınırında olan Orta Afrika ülkelerinde olduğunu düşünerek, buralara gıda, ilaç ve diğer yardımları göndermek üzere gelişmiş ülkeleri (G20’leri) seferber olmaya davet ediyorduk.
Ancak, şimdi ne yazık ki ülkemizde depremlerin meydana geldiği 11 ilde toplam 13 milyonluk nüfusumuz, çok olumsuz etkilenmiştir; ki bu ülkemiz toplam nüfusunun yaklaşık %15’ine karşılık gelmektedir. Yani ülkemizde 13 milyon insanımız tekrar fizyolojik ve güvenlik ihtiyacı duymaktadırlar.
Şimdi tüm insanlarımızın görevi, bu ihtiyaçlarını gidermek için, bu bölgedeki insanlara yardım etmektir.
Bir konuya daha dikkat çekmek isterim; fizyolojik ve güvenlik ihtiyacı duyan insanlara uzaktan sevgi ve dayanışma mesajları göndermenin pek faydası yoktur, hatta felaket psikolojisi ile bu durum ters sonuçlara bile neden olabilir. Bu insanların somut yardıma ihtiyaçları vardır.
Ülkemizde yaşanan bu felaketin sonuçları, hemen ortadan kalkacak gibi değildir. İlk heyecanla yardımlar bilinçsizce gönderildi, ancak gönderilen birçok yardımın yol kenarlarında kaldığını üzülerek gördük. Şimdi, daha bilinçli yardım gönderme ve organize etmek zamanıdır. Ne gibi malzemelere ihtiyaç duyulduğunu, yardım derneklerinin web sitelerinden veya gönüllü kuruluşların duyurularından öğrenmek mümkündür.