Pazar… Pazar… 2018/214

Pazar… Pazar…

Şirketlerin hatalı bir reklam veya sosyal medya paylaşımı yapmaları ve gösterilen tepkiler üzerine toplumdan özür dilemeleri, şirketlerin itibarını zedelemektedir. Hatta ürünlerinin boykot edilmesine, satışlarının düşmesine ve pazar payı kaybetmelerine neden olmaktadır.

Yaşanan onlarca benzer olaydan sonra bile, hala şirketlerin reklam ve sosyal medya paylaşımlarında hata yapmaya devam ettiklerini görüyoruz. Benzer olaylardan hiç mi ders çıkarılmaz diye merak ediyoruz.
Sözüm ona dış kaynak kullanımı (Outsource) ile ajanslara, ya da şirket bünyesindeki deneyimsiz grafikerlere yaptırılan reklamları, görselleri, sosyal medya paylaşımlarını ya da basın açıklamalarını kimse kontrol etmez mi? Bu şirketlerin pazarlama yöneticileri, halkla ilişkiler müdürleri, itibar yönetimi sorumlularının bunlara yayınlanmadan önce incelemeleri gerekmez mi? Bazı şirketlerde kamuoyuna yönelik tüm yayınlar en üst düzeyde yöneticiler tarafından bile kontrol edilmektedir.

Reklam, tanıtım, sosyal medya, blog, web sitesi, katalog, broşür, duyuru, halkla ilişkiler, kampanya ya da tüketicilere yönelik benzeri çalışmalar, tüketicilerin artık çok bilinçli olduğu bu dönemde son derece ciddi işlerdir. Sorumluluk gerektirir. Bu çalışmaları, şirkette herhangi birine ya da sosyal medyada biraz aktif olan yeni bir çalışana bırakmak risklidir; onun yerine işin ehli uzmanlar ya da bu işler için kurulmuş şirketlerden destek almak daha doğru olacaktır.

Geçen hafta dünyaca ünlü Continental araba lastiği firması, kendi reklam filminde, (sözüm ona bir hata sonucu) dünya haritasından Photoshop’la Türkiye’yi kaldırıyor, yerini deniz olarak gösteriyor. Bunu koskoca şirkette hiç kimse görmüyor ve yayınlanıyor. Üstelik şirketin Türkiye’de de faaliyetleri var. Olay sosyal medyada gündeme oturunca, şirket özür dilemiş…

Hemen ardından, ülkemiz dahil 127 ülkede 2.400’den fazla üniversitede, öğrencilere yurt dışında eğitim ve staj bağlantıları kuran Aiesec isimli bir şirket, geçtiğimiz ay Hollanda’da bir seminerde hizmet verdiği ülkeleri göstermek için bir harita açıyor. Tahmin edeceğiniz üzere bu haritada Türkiye haritası yok. Bu şirketin 127 ülkedeki web sayfasını kontrol eden Ekşi Sözlük yazarı “Psikolata”, toplamda 33 ülkenin web sayfasında yer alan haritalarda Türkiye’nin bulunmadığını fark ediyor. Gördüğünüz gibi artık hiçbir şey gizli kalmıyor.

Türkiye, gözden kaçma olasığı yüksek olan Pasifik Okyanusunda minicik bir ada ülkesi değildir. Avrupa’da da toprağı olan büyük kara parçasına sahiptir. Öyle basit bir tıklama sonucu, haritadan kaldırılmasının söz konusu olmadığını düşünüyorum. Her iki haritayı dikkatlice inceledim, bir uzman arkadaşıma da danıştım, resmi sınırlarımızdan kesilip çıkartılmış, yerine deniz görüntüsü devam ettirilmiş…

Türkiye’nin olmadığı her iki haritayı rahatsızlık duyduğum için burada yayınlamıyorum, merak edenler kaynakçada belirttiğim linkten bakabilirler.

Başka bir sorun da, reklamlarda veya mecralardaki özensizlik ve dikkatsizlik…

Örnek mi istiyorsunuz?

Yayınladığım fotoğrafı dün İstanbul Zincirlikuyu’da çektim. Visa ve Opet’in birlikte hazırladıkları reklam panosunda (Billboard), arabanın direksiyonu sağda bulunuyor. Fotoğraf ters konmamış, sağda direksiyonu olan bir ülkede çekilen bir fotoğraf aynen kullanılmış. Arkasına Türkiye’deymiş gibi bir benzin istasyonu görüntüsü verilmiş. İnsan ister istemez “Türkiye’de bir fotoğraf çekilemez miydi?”, “Bütçeniz burada bir prodüksiyon yapamayacak kadar az mıydı?” ya da “Hiç olmazsa, direksiyonu sağda olan bir ülkede çekilmiş bir fotoğraf kullanılamaz mıydı?” diye soruyor… İki dev şirketten hiçbir yetkili bu billboardın görselini konmadan önce kontrol etmemiş mi? Tüketicilerin böyle bir hatayı fark edebileceklerini düşünemiyorlar mı? Müşteriler ve tüketiciler şirketlerin en önemli varlıklarıdır. Her türlü özeni ve ilgiyi göstermek gerekir…

Kaynakça
http://www.webtekno.com/bu-siralar-moda-oldu-turkiye-yi-bir…

İyi Pazarlar ?

2018/214

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir