Pazar…Pazar… 2019/260

Pazar…Pazar…

MORAL VE MOTİVASYON

Mini yazı dizim olan “Hayat maratonu”na “Hayal etmek”le başlamış, “Beden ve Akıl Sağlığı” ile devam etmiştim.

Bugün üçüncü adım olan “Moral ve Motivasyon”u ele alacağız.

“Ele alacağız” diye yazdım, çünkü son iki haftadır, sizlerden öyle güzel ve değerli yorumlar geliyor ki, benim burada başlattığım konuyu, yorumlarınızla zenginleştiriyor ve daha da anlamlı hale getiriyorsunuz. En çok hoşuma giden ise, yazımı okuyanların aynı zamanda tüm yorumları da okumaları ve hiç tanışmayan dostlarımın bile, birbirleri ile iletişime geçmeleri oldu. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum ve lütfen buna hep birlikte devam edelim.

Sağlık sektörü ve kişisel gelişim uzmanlarının sıklıkla dile getirdikleri gibi, zaman zaman enerjimiz azalabilir, bazı olaylar karşısında veya bir sağlık problemimizde moralimiz bozulabilir. Bu hem bedensel olarak, hem de ruhsal olarak tekrar eski gücümüze kavuşmamızı zorlaştırabilir. Ancak moral ve motivasyonu, yani hayat enerjimizi yüksek tuttuğumuzda, tüm olumsuzluklara karşı daha dirençli olabilir ve daha kısa zamanda atlatabiliriz.

Peki moral ve motivasyonu nasıl elde edebiliriz? Ben bir sosyal uzman ya da psikolog değilim, ama bana göre, moral anlık, motivasyon ise uzun solukludur. Moral, kısa zamanda, küçük dokunuşlarla elde edilebilir, ancak kısa zamanda da azalabilir. Morali hep yüksek tutmak için motivasyon unsurunun desteklenmesi ve elde edilmesi gerekmektedir. Motivasyon, dışarıdan alınacak bir hap veya şurupla sağlanamadığı gibi, yakın dostlarımızın telkinleri ile de kolay kolay elde edilemiyor. Yine tek başımıza kaldığımızda, aynı sorunlarla yüzleşiyoruz.

O halde, motivasyonu sürekli kılmak için, henüz olumsuzluklar gelmeden veya daha ihtiyaç duymadan bazı somut adımlar atmalı ve bu girişimlerin meyvelerini gerektiği zamanda toplayabilmeliyiz. Başka sözcüklerle izah etmek gerekirse, henüz kış gelmeden odunlarımızı toplamalı, kar geldiğinde ise yakacaklarımız hazır olmalıdır. Motivasyon bir anda elde edilecek ve kısa zamanda istifade edilecek bir şey değildir.

Örneğin, moralinizi yükseltecek keyifli bir sofra kurmak ve güzel bir yemek, belki birkaç saatliğine moralinizi yerine getirebilir, ancak ertesi gün yine aynı olumsuzluklarla yaşamaya devam etmek zorunda kalabilirsiniz.

Bir başka örnek olarak da, moral düzeltmek için alışverişe çıkmak veya kuaföre gitmek kısa süreli bir enerji verebilir, ancak bunu sürekli yapamayacağınız için, bu size biten pilinizi, ancak kısa süreliğine şarj etmenizi sağlayacaktır. Bense, pilinizin hiç tükenmemesinden, hep kendini şarj etmesinden söz ediyorum.

Bu nedenle aynı, kumbaraya para atmak gibi, motivasyon kazandıracak olan, alışkanlıklar ve davranışlar elde etmek ve bunları sürekli kılmak gerekiyor. Süreklilik kazanan bazı alışkanlıklar ve davranışların sonuçlarını, hayat boyu kullanabilirsiniz.

Neler yapılmalı? Somut adımlar neler olabilir?

• Önce hayatı fark ediniz. Çevrenize doğaya bakınız. Her şeyi inceleyiniz, detayları keşfetmeye çalışınız. Ağaca bir bütün olarak değil, toprağın altındaki uzanan kökleri hayal ediniz, gövdesine bakınız, gövdenin dokusuna, kesilmiş dalların bıraktığı budakları görünüz. Ağacın kollarını, dallarını, dallarının ucundaki yaprakları, yaprakların rengini, meyveleri, meyvelerin şekillerini inceleyiniz. Ağacın çıkardığı sese kulak veriniz, yapraklarının rüzgârdaki hışırtılarını dinleyiniz. Ağacın gölgesini görünüz. Bunu acele ile değil, zaman vererek yapınız. Bu ağacın belki siz daha dünyaya gelmeden orada olduğunu ve sizden sonra da orada olacağını düşününüz. Doğanın mucizesinin hemen yanı başınızda olduğunu göreceksiniz. Bu farkındalık, hayata, herşeye ve her zaman daha farklı ve detaylı bakmanızı sağlayacaktır. Bu konu son yıllarda “Mindfulness” başlığı ile çok yazıldı, bence farkındalığın artması çok önemlidir.
• Bir hobiniz olsun. Hobi, insanı dinlendirir, geliştirir, çevre ve dost kazandırır. Hobi, hayat boyu yanınızda olacak bir dost gibidir. Kendinizi yalnız hissettiğinizde, ilginizi çeken hobi, sizi sizinle paylaşacaktır. Örneğin, bir müzik enstrümanı çalan bir kimse için, en yakın dostu, çaldığı müzik enstrümanıdır.
• Çocuklarla zaman geçiriniz. Kendi çocuğunuz, yeğeniniz ya da çok sevdiğiniz bir arkadaşınızın çocukları olabilir. Onların oyunlarını birlikte oynayınız, birlikte pasta ya da kurabiye yapınız. Çocukların hayata ne kadar basit baktıklarını ve size ne kadar da basit ama etkili öneriler yaptıklarını görünce şaşıracaksınız. Çocuklar kimseyi kandırmak istemezler, umut dolu ve neşelidirler. Minicik jestlerle onların minicik kalplerini nasıl kazandığınızı ve sizi sevdiklerini görmek sizi mutlu edecektir. Her fırsatta tekrar aynı etkinlikleri yapmak için koşar adımlarla onlarla buluşmaya gideceğinize eminim.
• İnsanlara, doğaya veya hayvan dostlarımıza yardım eden kuruluşlarda gönüllü görev alınız. Sizi severek aralarına alacak onlarca yardım kuruluşu ya da derneğin olduğunu biliyorsunuz. Kapılarını çalmak yeterlidir. Bu yardımları ve destekleri yapmak, buna zaman ayırmak ve bunu sürekli hale getirmek sizi çok rahatlatacak ve motivasyonunuzu yükseltecektir. Doğa size olan minnetini ifade edemese bile, insanlar ve hayvan dostlarımız bunu size o kadar güzel gösterecektir ki, damarlarınızdan dolaşan kanın hızlandığını hissedeceksiniz.
• Evcil hayvan dostlarımız, bir çok insandan daha sadık ve dosttur. Dilleri olmasa bile, size olan bakışlarını görmeniz veya yanınıza sokulmaları, her gün stresinizi alacak ve size yeniden enerji yükleyecektir.
• İnsanlara bildiğiniz bir konuyu veya uzman olduğunuz bir şeyi öğretiniz. Öğretmek en güzel öğrenme tekniğidir. Öğretmek için, hazırlık yapmak, okumak veya beceri kazanmak gerekmektedir. Bilgi paylaşıldıkça değer kazanır. Öğrendiklerinizi aktarmanız ve bunu bir program dahilinde yapmanız, sürekli bir motivasyon kaynağıdır. Bilgisayar, yabancı dil, okuma-yazma, spor, hobi, müzik enstrümanı çalma, şarkı, dans, felsefe, tarih, arkeoloji… vs. gibi her konuyu birilerine öğretebilirsiniz.
• Ara sıra şehrin gürültüsünden uzaklaşarak, doğada uzun yürüyüşler yapınız. Yorulunca bir yere oturup dinleniniz ve aynı yürüyüş mesafesinde nereden gelip, nereye gittiğinizi düşünür gibi, hayata nereden başlayıp, nereye geldiğinizi ve nereye gitmek istediğinizi düşününüz. Bu düşüncelerin size yeniden soluk kazandırdığını ve yeniden yola koyulmak için kaslarınıza güç kazandırdığını göreceksiniz.

Daha önce de yazdığım gibi, bunların hepsini birden yapmak mümkün olmayabilir, ancak 1-2 tanesinden başlayabilirsiniz.

Bu yazımı tek başına değerlendirmemenizi, iki haftadır yayınlamış olduğum yazılara da bir göz atmanızı rica ederim. Bu üç yazı ve haftaya yayınlayacağım yazının birbirini tamamladığını tekrar hatırlatmak isterim.

Sizlerden de “Moral ve motivasyon” kazandırıcı öneriler beklediğimizi biliyorsunuz…

Haftaya pazara “Hayat maratonu”na “Kariyer yolculuğu” ile devam edeceğim…

Not: Eklediğim tablo Salvador Dali’nin 1947 yılında yaptığı “Three Sphinxes Of Bikini” isimli eseridir.

İyi Pazarlar…

2018/260

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir