Pazar…Pazar…  2019/261

Pazar…Pazar…

KARİYER YOLCULUĞU

Mini yazı dizim olan “Hayat maratonu”na “Hayal etmek”le başlamış, “Beden ve Akıl Sağlığı” ve “Moral ve Motivasyon” ile sürdürmüştüm. Bugün de “Kariyer Yolculuğu” konusu ile tamamlayacağız.

Geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi, bu konu ile ilgili değerli öneri ve katkılarınızı bekliyorum.

Geçtiğimiz yazılarda orta öğrenim ve üniversite öğrencilerinin kariyerleri için neler yapmaları gerektiğini kaleme almıştım. O nedenle bu yazıda, hayat maratonunda bir miktar mesafe almış, bazı standartlara kavuşmuş, ancak halen hedefleri olan kişiler ve aynı zamanda iş yaşamında belirli bir yere gelmiş insanların kariyer yolculuğunu ele alacağım.

Bence, insan yaşadığı sürece kendini geliştirmelidir. Mesleğinde uzman olmuş, ya da elde ettiği deneyimlerle yaptığı işini mükemmel derecede gerçekleştiren kişiler bile, zaman içinde değişen pazar, rekabet, teknoloji ve müşteri beklentileri karşısında, yetersiz kalabilirler. İnsanın kendini geleceğe hazırlaması, bilgilerini yenilemesi, dünyada değişiklikleri anında takip etmesi kaçınılmazdır. Günümüzde bunu sağlayacak bir çok teknolojik olanaklar ve internet imkânı bulunmaktadır.

Her geçen gün iş yapış biçimimiz değişmektedir. Geriye dönüp, yaptığımız işlere baktığımızda, bırakın 5-10 yıl öncesini, sadece 1 yıl önce yapılan işler bile, bazen bize çok demode, basit veya gereksiz gelmektedir. Oysa o şartlarda öyle yapılması gerekiyordu, bugün ve yarın ise başka türlü yapmamız gerektiğini de biliyoruz. O halde, insanın işine ve kendine verdiği değer gereği, yaptığı işi günün şartlarına adapte etmesi gerekmektedir. Bir insanın dünyada herşeyi bilmesi beklenemez, ancak mesleği veya sanatı ne ise, o konu ile ilgili herşeyi, ama herşeyi bilmesi kaçınılmazdır.

İş dünyası, çalışanların ve en önemlisi yöneticilerin dünyadaki değişimi takip etmelerini ve kendilerini değiştirmelerini beklemektedir. Bu değişime ayak uyduramayanları ise sistemin dışına itmekten de kaçınmamaktadır. O halde, mesleğin tüm incelikleri öğrenilmeli, sektör sürekli incelenmeli, yenilikler takip edilmeli, rakip şirketler radara alınmalı, müşteri ya da son kullanıcıların beklentileri araştırılmalı ve hızlı bir şekilde değişimlere ayak uydıurulmalıdır.

İş yaşamında, geçmişteki başarılarla yetinmek, gelecekte başarılı olmak için asla yeterli değildir. Gelecekte başarılı olacak olanlar, gelecekteki değişimi öngörebilen ve uygulayabilen kişiler olacaktır. Bu her sektör için geçerlidir.

Hayat maratonunda orta yaşlara gelmiş veya mesleki olgunluğa erişmiş kişilere, “Lisanınızı geliştiriniz, ikinci bir lisan öğreniniz, eksik öğreniminiz varsa tamamlayınız, yüksek lisans veya master yapınız, başka bir alanda tekrar üniversite okuyunuz…” gibi öneriler yapmaya gerek görmüyorum, bu kişilerin zaten bunu fark edecek kadar bir dünya görüşüne sahip olacaklarını düşünüyorum. Zaman ayırabilirlerse, kuşkusuz bu değindiğim konulardan bir veya bir kaçını zaten yapacaklardır.

En önemli hatırlatmam, yapmış oldukları iş ya da mesleklerinde, bilgi yönünden “aç” olmalarıdır. Bilgi ya da gelişmelere kayıtsız kalmadan, nerede veya nasıl olursa olsun, o bilgiye kavuşmanın çaresi aranmalıdır. Fuar, seminer, konferans, seminer, sempozyum, makale, kitap, eğitim, dernek veya sektör kuruluşları, ticaret ve sanayi odaları toplantılarını takip etmek, gezilere katılmak gerekmektedir. En küçük bir bilginin bile, büyük farklar ve yeni fırsatların yaratılacağı unutulmamalıdır.

İnsan yaşı ne olursa olsun “Ben oldum, tamamdır…” diye düşünmemelidir. “Ağaçların altı, kendini olmuş sanan çürük meyvelerle doludur” demişler, bu nedenle insan kendini geliştirmeye devam etmelidir. İnsanın mesleğinde ve sanatında ustalaşması gerekmektedir.

Kariyer yolculuğunun son ve en değerli basamağı ise “Öğretmektir”. Mesleğinde veya sanatında en yüksek yere ulaşan, yani ustalaşmış bir kişinin, bildiklerini ve deneyimlerini kendinden sonra gelen gençlere öğretmesi gerekmektedir. Bu öğreti, bir seminer veya eğitim olabildiği gibi, bir sohbet ortamında da olabilir. Bilindiği gibi, en güzel öğrenme, aslında öğretmektir. Eski bir Japon özdeyişini size hatırlatmak isterim: “Ustayım diyebilmek için, ustanı geçecek ve seni geçecek bir öğrenci yetiştireceksin”.

Kariyer yolculuğunun en değerli unsurlarından biri de “İnsan biriktirmek”tir. İnsanlarla tanışınız, iletişimde olunuz, arkadaşlığınızı sürdürünüz. Hele bu insanların farklı meslekler, sektör, kültür, şehir veya ülkeden olmaları, sizi zenginleştirecektir.

Haftaya pazara başka bir konu ile tekrar buluşmayı diliyorum…

Not: Eklediğim tablo Gustav Klimt’in 1909 yılında yaptığı “The Tree of Life” (Hayat Ağacı) isimli eseridir.

İyi Pazarlar…

2019/261

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir