YUVAYA DÖNÜŞ
Her ne kadar tekstil ve hazır giyim sektöründe çalışıyorsam da, aklımın bir köşesinde hep kozmetik ve kişisel bakım sektörü vardı.
İnsanın senelerini verdiği bir sektörden kopması zor oluyor. Aradan dört yıla bir zaman geçmesine rağmen, eskiden bulunduğum sektörün tüm yeniliklerinden haberdardım. Her gelişmeyi yakından takip ediyordum ve eski sektörümde bulunan arkadaşlarımla iletişimimi sürdürmekteydim.
Hiçbir kapıyı sert kapatmamak lazım; kiminle ve ne zaman tekrar karşılanacağınızı bilemezsiniz. Bu nedenle, işten ayrılırken de, işe girerken de profesyonelce davranmak en doğrusudur. Yönetici olduğum dönemde, birilerine kızarak veya çok gereksiz nedenlerden dolayı, kendini kontrol edemeyen ve “Gemileri yakarak” şirketten ayrılan çok kişi gördüm.
Kaderin bir cilvesi olsa gerek, bu insanlarla, yıllar sonra bile olsa çok daha değişik ortamlarda yine karşılaştım; o an aklıma gelen yıllarca birlikte gerçekleştirdiğimiz başarılar değil, veda ederken söylenen sözler geldi.
Ben de herhangi bir şirketten ayrılırken –ki bu herkesin başına gelebilir– kendime yakışır bir üslupta ayrılmayı ve her zaman vedalaştığım yöneticilerim veya patronlarımla tekrar karşılaştığımda, sıcak bir selamım olsun istedim.
Kişisel bakım ve kozmetik sektöründe inanılmaz gelişmeler oluyordu, markalar akın akın Türkiye’ye geliyor; Türkiye’nin bu sektörde ihracatı inanılmaz ölçüde artıyor ve sektör her yıl inanılmaz oranda büyüyordu.
Kayıtsız kalamadım ve tekrar Aromel Kozmetik’e döndüm. Eski mesai arkadaşlarıma “Nerede kalmıştık? :)” mesajı attım…
Türk pazarı da Avrupalılar için cazip bir pazar ve iyi bir üretici olmaya başlamıştı. Bu kez yeni markalar ve yeni yatırımlar peşindeydik.
Devamı haftaya salı günü…
17 Aralık 2019