Pazar…Pazar…
İŞLETMELERDE ÖLÜM KATILIĞI (RIGOR MORTIS)
Canlıların ölümden sonra biyolojik ve fizyolojik olarak elastikiyetini kaybetmesi, katılaşması ve şekil değiştirememesi, “Rigor Mortis” yani “Ölüm Katılığı” olarak tanımlanmaktadır.
Yönetim biliminde ise, Rigor Mortis, işletmelerin, değişimi, gelişimi, dönüşümü, tam anlamıyla, zamanında ve zorlanmadan, gerçekleştiremeyecek bir katılıkta olmaları anlamında kullanılmaktadır.
Rigor Mortis semptomuna kapılan işletmeler, değişimlere uyabilmek amacıyla farklı ürün, yeni Pazar arayışları, çağdaş teknolojiye uyum, günün şartlarına uygun yönetim tarzı, yıllardır süregelen alışkanlıklardan vazgeçebilme gibi değişimlere girişemezler. Böyle işletmeler, yeniliklerden ve yaratıcılıktan uzak kalırlar, yaptıkları değişiklikler ise, sistemi, organizasyonu, örgüt kültürünü, iç ve dış çevreyi tümüyle kapsamaz, aldıkları önlemler etkin değildir. (1)
İşletmenin rekabet gücünü kaybetmesi, geçmişte yaptıklarıyla övünmesi ve yetinmesi, içine kapanması, başarılı olduğuna inanması, benchmarking (kıyaslama) yapamaması, sadece geçmişteki sonuçları değerlendirmesi, yönetimdekilerin değişime dirençli olması, Rigor Mortis’in tipik belirtileridir.
Günümüzde yaşadığımız hızlı gelişmeler, rekabetin artması, küreselleşme, pazar ve müşteri beklentilerinin değişmesi, özellikle de Pandemi sürecinde yaşanan dijitalleşme, işletmelerin çevik bir şekilde değişim yapmalarını yaşamsal bir zorunluluk haline getirmektedir.
Değişimin başlatılması, sürdürülmesi ve bunun bir kültür olarak kabul edilmesi, işletmelerin gelecekte var olabilmeleri için en önemli etkenlerdendir. Değişimi genelleyecek olursak, başlıca şu başlıklarda değişim söz konusudur:
- Kurumsal Yapının Değişimi
- Teknolojik Yapının Değişimi
- Ana İş Stratejilerinin Değişimi
- İş Süreçlerinin Değişimi
- Ölçme ve Değerlendirme Sisteminin Değişimi
- Kültürel Yapının Değişimi
- Tanıtım ve Tutundurma Faaliyetlerinin Değişimi (Dijital Pazarlamaya Yönelim)
- Çalışanları Seçme Kriterlerinin ve Kariyer Planlarının Değişimi
- Yeni Ürün ve Ar-Ge Süreçlerinin Değişimi
- Satış Stratejilerinin Değişimi
- Satınalma, Tedarik Zinciri Yönetimi, Lojistik, Depolama Konularında Değişim
- Dış Kaynak Kullanımı Konusunda Değişim
Kuşkusuz bu değişimlerin hepsini birden ve aynı anda yapmak mümkün değildir. Ancak en önemli stratejik kararlardan başlayarak, sırasıyla operasyonel kararları ve taktikleri değiştirmek mümkündür. Her zaman olduğu gibi, değişime direnen veya yeni uygulamaları gelip geçici bir heves gibi algılayacak çalışanlar olacaktır. Bu direncin temel nedeninin, yeteri kadar bilgi sahibi olamamalarıdır. Bu nedenle de kurum içinde detaylı bir bilgilendirme yapılmalı ve tüm çalışanların neyi, neden yapıldığı ve öngörülebilecek sonuçlar aktarılmalıdır.
Değişimde vizyon ve misyon birlikte ele alınır. Her ikisi birbirini tamamlar. Vizyon, değişimde ulaşılacak hedefi ve yönü belirtmeye yeterli anlatımda olmalı, tüm çalışanlar tarafından anlaşılması, benimsenmesi, kabullenilmesi sağlanmalı, önündeki engeller kaldırılmalıdır. (2)
Değişimler, işletmenin kültüründe değiştirilemez hale gelinceye kadar, ısrarla takip edilmeli ve tüm süreçler konttol edilmelidir. Değişimlerin devam etmediği ve sürüdürlmediği durumlarda bir yerlerde kırılıp kaybolduğu görülebilir.
Değişimin gerekliliğine inanıp, bu konuda somut adım atan işletmeler ve yöneticiler, sonuçta neyi, ne kadar değiştirdiklerini, sonuçları ne denli etkilediklerini, rekabet gücünü ne kadar artırdıklarını değerlendirebilirler ve geleceği bugünden şekillendirebilirler.
Kaynakça
(1) Koçel, T. “İşletme Yöneticiliği” Beta Yayıncılık, 1995
(2) Güney, S. “Yönetim ve Organzasyon El Kitabı” Nobel Yayıncılık, 2017
İyi Pazarlar…