Pazar… Pazar…
Bir ülkenin dünya üzerinde itibarını yükselten bazı unsurlar vardır. Kuşkusuz askeri ve siyasi başarılar, ekonomik güç, ülke itibarı için çok önemlidir. Ancak bunlardan daha değerli olan başka şeyler de vardır. Bir ülke, bilim, sanat, müzik, edebiyat, tiyatro, opera, bale, sinema ve spor gibi konularda başarılı olur ve dünya çapında tanınan, başarılı insanlar yetiştirirse, o ülkenin itibarı çok daha yüksek olur.
Fotoğraf, günümüz dünyasında en çok izlenen, en hızlı yayılan ve en çok paylaşılan yapıtların başında yer almaktadır. Bir fikri ya da bir duyguyu çok uzun yazılar yerine, bir tek fotoğraf karesi anlatmaya yeter… İnsanlık tarihinde öyle fotoğraflar vardır ki, bir çağın ya da bir olayın tüm gerçeklekliğini ortaya koyar ve sembolleşir. Onun için fotoğrafçılık “8. Sanat” olarak ifade edilmektedir.
Ülkemizden yetişen ve dünya çapında fotoğraf çalışmaları ile şöhret olan ve tüm dünyanın haklı takdirini kazanan iki büyük fotoğraf sanatçısı vardır.
İlkini 2011 yılında yine bir Ekim ayında kaybettik…
1926 yılında İzmir’de doğmuş Gökşin Sipahioğlu, 1961 yılında patlak veren füze krizi sırasında Küba’ya girmeyi başaran, fotoğraflar çeken ve röportajlar yapan tek batılı gazeteci ve fotoğrafçıdır. 1968 yılında Paris olaylarını yakından yaşamış ve çektiği fotoğraflar, 68 kuşağı olaylarının jenerik fotoğrafları arasında yer almıştır. Paris’te dünyaca ünlü Sipa Ajansını kurmuştur. 05 Ekim 2011 tarihinde Paris’te hayata gözlerini yummuştur.
Gökşin Sipahioğlu ile yakın dost olmuş ve onunla çağdaş, 1928 yılında İstanbul’da doğmuş Ara Güler (Aram Güleryan) ise, gerek Türkiye’de, gerekse dünyanın her yerinde, çektiği fotoğraflarla, binlerce mekân ve insanı ölümsüzleştirmiştir. Bu büyük usta da tüm dünyanın takdirini kazanmış, ışık, gölge ve insan figürlerini fotoğraflarında mükkemmel bir şekilde kullanan bir gazeteci ve fotoğrafçıydı… Onu da, bu hafta içinde, 17 Ekim 2018 tarihinde kaybettik…
Bu iki büyük usta, tüm dünyanın takdirini kazanmış çalışmaları, eserleri ve yetiştirdikleri insanlarla ülkemize büyük hizmetler yapmışlardır.
Her iki usta da sonsuza dek kalbimizde yaşayacaktır ve onların bir yerlerde buluştuklarına inanıyorum…
İyi Pazarlar…
2018/249
