Pazar…Pazar… 2020/335

Pazar…Pazar…

AİLE ŞİRKETLERİNDE SİNİZM

“Sinizm” genellikle yaşanan deneyimlerden beslenen, olumsuz duyguları anlatan bir kavramdır ve kaybolmuş inançlar durumu olarak da ifade edilmektedir. “Sinizm” insanın çevresindekilere ve kurumlara güvenmemesi olarak tanımlanabilir. (1)

“Sinizm” sözcüğünün geçmişi Kynikler Okulunun kurucusu Atinalı felsefeci Antisthenes’e (M.Ö. 446-366) ve aynı felsefenin öncülerinden Sinoplu Diogenes’e (Diyojen M.Ö. 412 – 323) dayandığı düşünülmektedir. (2)

Gündüzleri gece lambasıyla dolaşıp, soranlara “Dürüst bir adam arıyorum” cevabıyla ünlenen Diogenes’in bir fıçının içinde ilkel koşullarda bir köpek gibi yaşamasından ötürü ‘Köpek gibi’ anlamına gelen ‘Kuvikos’ sözcüğünden doğduğu iddia edilmektedir. (3)

Sinizme kapılan kişilere “Sinik kişi” denmektedir. Sinik kişi, insan davranışının tamamen kendi çıkarları için motive edilmiş olduğuna inanan kişidir. (4)

Sinik kişi, sadece geçmişten acı dersler çıkaran biri değil, aynı zamanda gelecekte zamanından önce hayal kırıklığı yaşayan biridir. Sinik kişi, peşinen insan güdü ve davranışlarının içtenliğine ve iyiliğine inanmayan ve bunu iğneli sözler ve küçümseyerek ifade eden kişidir. İnsanlar “Sinik” olarak doğmazlar, yaşadıkları deneyimlerle sonradan oluşurlar. (5)

Aile şirketlerinin yeteri kadar kurumsallaşamamaları sonucunda, yapılan bir takım olumsuz uygulamalar, çalışanların bir takım olumsuz davranışlarda bulunmasına yol açmaktadır. Bu olumsuz davranışlar şirket içinde bir takım huzursuzlukların oluşmasına ve sonuçta işin verimsiz veya kalitesiz olmasına neden olmaktadır. Bu durum başla aile şirketleri olmak üzere, büyük şirketlerde de en önemli stratejik kaynak olan çalışan iş gücünün ayrılmasına, sürekli yeni çalışanların gelmesine, hatta zaman içinde kaliteli iş gücünün gelmemesine neden olacağı gibi, gelecekte var olmalarını da risk altına sokmaktadır.

Sinizm, çalışanların, şirket yönetiminin dürüsten yoksun olduğunu inanmaları durumunda ortaya çıkan bir kavramdır. Dürüstlük yoksa, adalet, ahlak ve buna benzer kavramların da olmayacağı düşünülür. Sinizm ortaya çıktığında, çalışanlar, şirket içinde bulunan yönetici veya diğer çalışanların adalet, dürüslük ve içtenlik gibi kavramların çıkar uğruna feda edildiğini düşünebilirler.

Sinizm, çalışanlarda engelleme, umutsuzluk, hayal kırıklığı, gelecekten bekletilerin yok olması ve moral bozukluğuna yol açtığı gibi, şirkete karşı olumsuz duygu, düşünce ve güvensizliğe neden olabilir. Bu durumda çalışanlar şirket yöneticileri veya diğer çalışanlara karşı, olumsuz tutum ve davranışlarda bulunabilirler.

Bu davranışlar önce bilişsel boyutta, yani şirkete olan inanç kaybı olarak kendini gösterir ve çalışanlar da dürüstlük ve doğruluktan taviz vermeye başlayabilirler.

Duyuşsal boyutta ise, negatif bir duygu oluşabilir ve şirkete karşı duygusal tepkiler verebilirler, ki bunlar utanma, saygısızlık, tiksinti veya acıma gibi duygusal tepkiler olabilir.

Davranışsal boyutta ise, şirkete karşı eleştirisel ve aşağılama gibi davranışlarda bulunma eğilimine girebilirler. Davranışsal tepkiler, dalga geçme, sözel eleştirilerde bulunma, şikayet etme, olumsuz beden dili kullanımı ve mimiklerle tepki vermek olabilir. (6)

Sonuç olarak, “Sinizm” çalışanlarda, çalıştıkları şirketle ilgili hayal kırıklığı, üzüntü, sıkıntı, güvenmeme, öfke duyma, kızgınlık, ümitsizlik, kınama, eleştirme gibi duygular içinde olurlar ve bu duygularını kimi zaman tutum ve davranışa dönüştürebilirler. Bunların sonucunda duygusal tükenmişlik, stres, yabancılaşma ve iş tatminsizliği yaşayabilirler.

“Sinik” çalışanların, performanslarını direkt olarak etkileyen işgücü gelişim programlarına düşük düzeyde katılım gösterdikleri, örgütsel bağlılıklarının daha düşük olduğu, iş tatmini olmadığı görülmektedir. Bu çalışanların örgütsel vatandaşlık davranışı göstermeleri çok zordur.

Şirketlerde sinizmin oluşmasında doğrudan veya dolaylı çok çeşitli nedenleri olabilir. 90’lı yıllardan sonra küreselleşme, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki ilerlemeler, iç ve dış rekabetin artması, yeni yönetim teknik ve uygulamalarını ortaya çıkarmıştır. (7)

Şirketlerde giderek yaygınlaşan sinizmin temel nedenleri çağımızdaki iş dünyasında yaşanan dramatik değişimlerdir. Şirketlerin satılması, şirket birleşmeleri, kalite girişimleri, süreçlerin yenilenmesi, re-organizasyon çalışmaları, küçülme, kademe azaltma ve yeni kurumsal yapılanmalar, yaşanan krizlerde işçilerin toplu olarak işten çıkarılmaları, çalışanların şirket yaşamını ve şirkete bağlılığı sorgulamalarına neden olmuştur.

Şirketlerinin ve yöneticilerin çalışanlardan artan bir beklenti içinde olmaları ve onlardan daha fazla kazanç ve fayda sağlama arzusu, sinizmin yaygınlaşmasını tetiklemiştir.

Başta aile şirketlerinde olmak üzere, büyük işletmelerde de sinizmin nedenleri arasında; çalışanlara adaletsiz davranılması, psikolojik sözleşmelerin ihlal edilmesi, üst yönetime güvensizlik, üst düzey yöneticilerin liderlik davranışı sergileyememeleri, çok uzun çalışma saatlerin olması, mobbing, yıldırma, otokratik yönetim tarzı, yanlış yönetilen değişim çabaları, yüksek düzeyde rol çatışması, aşırı iş yükü, gibi olumsuzluklar da sıralanmaktadır. (8)

Kaynakça

(1) PENG, Z., ZHOU, F. (2009). The Moderating effect of supervisory conscientiousness on the relationship between employees social cynicism and perceived interpersonal justice. Social Behavior and Personality, 37 (6), 863-864. Ss

(2) LAURSEN, J. C. (2009). Cynism then and now. firenze university press, 469-482.ss.

http://www.fupress.net/index.php/iris/article/view/3316/2919

(3) OSBORNE, R. (1996). Yeni başlayanlar için felsefe. (Çev: D. ŞAHİNER). İstanbul: Milliyet

Yayınları.

(4) EISINGER, R.M. (2000). Questioning cynicism, Culture and Society. 37(5), 55-60.ss.

(5) MAZELLA, D. (2007). The making of modern cynicsm. University of Virginia Press.

(6) ABRAHAM, R. (2000). Organizational cynicism: cases and consequences. Generic, Social and General Psychology Monographs, 126 (3), 269-297. ss.

(7) KOÇEL Tamer (2011). İşletme yöneticiliği. 13. bs., İstanbul: Beta.

(8) TOKGÖZ, N., YILMAZ, H. (2008). Örgütsel sinisizm: Eskişehir ve alanyadaki otel işletmelerinde bir uygulama. Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:8, sayı:2, 283-305.

İyi Pazarlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir