Pazar…Pazar…
ORMAN YANGINLARI
Doğanın tepkisi, terör, sabotaj, tedbirsizlik, ihmal veya dikkatsizlik…
Nedeni ne olursa olsun, geleceğimiz yok oluyor…
Vatanımız yanıyor ve içimiz kan ağlıyor.
Peki, bundan sonra ne olacak?
Sözler, vaatler, projeler, planlar havada uçuşacak, ama hiçbir zaman o sözler tutulmayacak, bunu biliyoruz.
Aynı ormanların tekrar oluşması için on seneler gerekiyor ve ne yazık ki, yine güzelim vatanımızın başka bir köşesinde yine yangın çıkacak, bunu biliyoruz.
Fidan dikmek için bağışlar toplanacak, ama o fidanlar en erken bir iki yıl sonra dikilebilecek, o zamana kadar o toplanan paralar da başka yerlere harcanacak, bunu biliyoruz.
Her felakette olduğu gibi, canı yanan canı yandığı ile kalacak, birkaç hafta ilgi gösterilecek, sonra onlar kendi köşelerinde kaderleri ile baş başa kalacaklar, bunu biliyoruz.
Orman mühendisleri, güvenlik uzmanları, öğretim görevlileri, yazarlar televizyonlarda açık oturumlara çıkacak, ne yapılmadı ve ne yapılmalı konularını saatlerce tartışacaklar, ama hiçbir faydası ve katkısı olmayacak, bunu biliyoruz.
Ormanı ve doğayı korumanın en etkili yönteminin toplumu eğitmekten geçtiğini, okullara bu konu ile ilgili dersler konacağını, eğitim videoları çekileceğini söyleyecekler, ama bu dersleri bir iki dönem sonra kaldıracaklar, bunu biliyoruz.
Depremlerden sonra da böyle oldu,
Maden kazalarından sonra da böyle oldu,
Toprak kaymalarından sonra da böyle oldu,
Çöken binalardan sonra da böyle oldu,
Sellerden sonra da böyle oldu,
Denizlerin kirliliği ve deniz canlıların yok olmasından sonra da böyle oldu,
Her felaketten sonra ve her dönemde de böyle oldu…
Karınca kadarınca herkes katkı yapabilir, yeter ki destekler doğru yere ve doğru zamanda gitsin…
Şimdi uyanık ve dikkatli olma zamanıdır…
İyi Pazarlar…
