Pazar… Pazar…
Bazen öyle haberler okuruz ki, içimiz ısınır; “İnsanlık daha ölmemiş” diye düşünürüz…
Bazen de öyle haberler okuruz ki, “İşte Türk olmak budur!” diye aklımızdan geçer…
Bu hafta içinde öyle bir haber okudum ki, her iki cümleyi de birlikte kurdum ve gerçekten bunu yapabilmek için, ancak bizim topraklardan çıkmak gerekir diye düşündüm…
Geçtiğimiz haftalarda Macaristan’da bir kadın kameramanın Suriye’li mülteciye attığı tekme orada bulunan başka kameralara yakalanmış ve ekranlara yansımıştı. Görevi sadece olayları görüntülemek olan bir şahsın yaptığı bu hareket, tüm dünyada tepkiye yol açmıştı. İşte, bu haber sonrasında “Bir basın mensubu da bunu yapıyorsa, artık insanlık tamamen ölmüş” diye düşünmüştük.
Belki sizler de okumuşsunuzdur; Macaristan hükümeti ülkelerine akın eden Suriye’li sığınmacıları durdurmak için, 175 km. uzunluğundaki Sırbistan sınırına 4 m. yüksekliğinde tel örgü çekmeye karar verdi. Tel örgülerin üst tarafında ise “Jilet” gibi keskin metal parçaları olan “Jilet tel” monte edilmesi planlandı. Bu karar üzerine harekete geçen Macar yetkililer, kendi ülkelerinde üretilmeyen bu teli Almanya’da bulunan bir şirkete sipariş vermek istediler. Söz konusu Alman firmanın ismi Mutarox ve sahipleri ise Türk iş adamları Murat Ekrek ve Talat Değer’dir.
Ancak Mutarox şirketi Macaristan’ın milyonluk talebini “İnsani kaygıları gerekçe göstererek” reddetti. Firma yetkilileri Macaristan’ın talebine şu cevabı verdi: “Ürettiğimiz jiletli teller, cezaevindeki mahkûmlar gibi suç fiillerini önlemek için tasarlanmıştır. Ülkenize girmeye çalışan Suriye’li çocuklar ve yetişkinler suçlu değildir”.
Bir yanda Avrupa’da yaşanan ekonomik krizden dolayı işlerin azalması ve milyonluk sipariş, diğer yanda insani duygular ve vicdani sorumluluk. Belki birçok şirket bu siparişi hemen kabul edebilirdi, nitekim sivillere ve çocuklara kullanıldığını bile bile, terör örgütlerine silah üretip gönderen şirketler veya Suriye’li mültecileri tıka basa teknelere doldurup, batacağını bile bile açık denize çıkartan insan kaçakçıları var.
İşte, yüreğimizi ısıtan ve insanlığın ölmediğini gösteren bu iki Türk, yüreklerinin seslerini dinleyip, “Jilet tel”i üreterek Macaristan’a göndermeyi kabul etmediler. Bu olay kamuoyunda duyuldu ve Mutarox şirketine çeşitli sivil toplum örgütlerinden teşekkür mesajları yağdı.
Kendilerini tanımıyorum ama ülkemizin adını böyle erdemli bir davranışla duyurdukları için, kendi adıma bu iki Türk iş adamına teşekkür ederim; eminim ki bu davranışları sayesinde başka birçok iş kendilerine gelecektir.
Böylesi davranışların insanlığa karşı işlenecek suçlar ve terör örgütleri için üretim yapan, servis veren, finansman sağlayan tüm şirket ve şahıslara örnek olmasını dilerim.
Kaynakça
http://www.milliyet.com.tr/…/eko…/detay/2120814/default.htm…
İyi Pazarlar
2015/89