Pazar… Pazar… 2015/101

Pazar… Pazar…

Geçenlerde yolum yine Beyoğlu’na düştü. Her zaman İstiklal Caddesinde yürürken, eski binaları hayranlıkla seyrederim. Bazı binaların restore edilmesini takdir eder, bazılarının ise kaderine terk edilmiş olması karşısında ister istemez üzülürüm. Güzel ve eski binaların olduğu kaç tane böyle caddemiz kaldı ki? Bu binalar kent kültürünün temel yapı taşlarıdır.

Ancak, ne yazık ki her şey hızla “Fast Food”laşıyor…

İstiklal Caddesinde bulunan Şark Pasajının girişinde 1940 yılında açılan Markiz Pastahanesi 1970 yılına kadar edebiyatçıların, sanatçıların ve üniversite hocalarının olduğu kadar, İstanbul’da yaşayan yabancı konukların ve kentsoylularının yeğlediği bir mekân olmuştur. Bu ilginin sebebi ortamının ve ürünlerinin kalitesi kadar, mimari yapısı ve dekorasyonu olmuştur.

Markiz’in bulunduğu bina, 1970’lerde bir oto yedek parçacısına satıldı.

Hukukçuların, mimarlık tarihçileri, korumacıların ve Haldun Taner başta olmak üzere, yazarların çabalarıyla kamuoyuna mal olan Markiz’i kurtarma girişimleri sonucunda, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından önce 1977 yılında özgün dekorasyonu ile korunması kararı, ardından 1979’da da özgün işlevinin bağlayıcı olduğu kararı alındı. Ancak bu arada bağımsız olarak açılmış tahliye davası da sürdü 1980 yılında Markiz kapandı.

1990 yılında bir Holding tarafından satın alınan bina ve pastane, aslına uygun bir şekilde restore edilerek, 23 yıl aradan sonra, 2003 yılında yeniden hizmete açıldı.

Bu hafta ise önünden geçerken adeta bir şok yaşadım. Daha önce dikkatimden kaçmış, o güzelim pastanenin ön camına “Fast Food” görsellerini yayınlayan ekranlar konmuştu.

Babalarımızın arkadaşları ile özel zamanlarda buluşmak için gittikleri ve İstanbul’un gözde mekânlarından biri olan Markiz, ne yazık ki bu yeni görüntüsü ile eski büyüsünü tamamen kaybetmiş görünüyor.

Markiz’in ekteki eski ve yeni görüntüleri, bu üzücü farkı yansıtıyor…

Batı ülkeleri savaştan sonra eski binaları restore etmişlerdir. Savaşta yıkılan binaları bile aslına uygun olarak yeniden inşa edilenleri var. Eski doğu blok ülkeleri bile, eski binaları olduğu gibi korumaya özen gösteriyorlar, çünkü kent kültürünü yansıtan böyle binalar ve mekânlardır.

İyi Pazarlar…

2015/101

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir