Pazar… Pazar… 2015/100

Pazar… Pazar…

İster özel sektör olsun, ister kamu işletmeleri olsun başarılı olabilmeleri için, yönetim ve pazarlama faaliyetlerini gözden geçirerek, sürekli daha iyiyi aramak zorundadırlar.

Özel sektörde sürekli yeni şirketler veya markalar pazara girmekte ve pazardan pay almaktadırlar; pazardaki işletmelerin buna karşı koymaları için yeni ürünler, inovasyon, farklı hizmetler, tanıtım çalışmaları gibi birçok faaliyet yapmaları kaçınılmazdır.

Kamu işletmelerinin yürüttüğü bazı hizmetler ise özel işletmeler tarafından da yapılmakta olduğu için, eskiden olduğu gibi hantal bir yapıda kalmaları mümkün değildir, aksi takdirde tüketici tercihini özel işletmeler lehine kullanacaktır. Durum böyle olunca yepyeni uygulamalar, bazen de şaşırtıcı derecede pratik ve hızlı çözümler devreye alınmakta, müşteri hizmetleri geliştirilmekte, elektronik veya mobil sistemler tüketicilere ya da kullanıcılara sunulmaktadır.

Ancak ne yapılırsa yapılsın, sürdürülebilir olmak zorundadır, çünkü yeni uygulamaların tüketiciler tarafından fark edilmesi, alışılması ve günlük kullanımına dönüşebilmesi zaman almaktadır. Son yıllarda yenilikler veya değişik hizmetler uygulamaya alınmaktır, ancak kısa zamanda kabul görmeyince de hemen vazgeçilmekte ve öylece bırakılmaktadırlar.
Ekte fotoğrafını gördüğünüz posta kutuları, daha çok yakın bir tarihte kaldırımlara konduğu halde, öylece kaderine terk edilmiştir. Kaldırımda oldukça büyük bir alan işgal eden ve tahminimce oldukça fazla bütçe harcanarak yaptırılan bu kutular, hem kullanılmamakta, hem de bulunduğu yerde görüntü kirliliği yaratmaktadırlar. Dikkatli bakacak olursanız, mektup atılması gereken boşluklara çöp ve kâğıt artıkları atılmıştır. Tabii ki burada toplumumuzun da duyarsızlığını ve düşüncesizliğini de ifade etmem gerekiyor.

Her ne kadar artık kimse pek mektup göndermese de, yine de mektup gönderecek bir kimse, bu kutuya mektubunu atamayacaktır. Atmak istese bile, bu posta kutularından düzenli olarak mektupların alındığından emin olamayacağı için, atmaktan vazgeçecektir. Bu posta kutularını oraya yerleştiren PTT’nin bunları düzenli olarak boşalttığını, bakımını yaptığını ve işlevini sürdürmesini sağladığını sanmıyorum, çünkü benim gördüğüm posta kutusu, öyle durmuyordu. İşlevi sürmeyen bu kutulara yapılan harcama, ne yazık ki çöpe gitmiştir.

Bu kutunun minyatürünü de PTT şubelerinin kapısına da koymuşlar, umarım onlar işe yarıyordur.

Peki, şişelerin içine atıldığı şişe kumbaraları ne durumda? Ya da bitmiş piller için konan kutular kullanılıyor mu? Büyük bir hevesle, oldukça fazla para harcanarak oluşturulan bu tip yatırımlar ve hizmetler sürdürülebilir olmadığı sürece, işlevini yitirmekte ve boşa yapılmış yatırımlara dönüşmektedir.

Böyle işlere kalkışmadan önce çok iyi araştırma yapılmalı, gerçekten gerekli ise yapılmalı ve tabii ki sürdürülebilir olmalıdır.

İyi Pazarlar 

2015/100

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir