Pazar… Pazar…
Yarın Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 76. yıl dönümü…
Genellikle onun askeri zaferleri, siyasi başarıları ve ülkemizi geri kalmışlıktan kurtaran devrimleri bilinir; oysa ekonomi alanındaki girişimleri pek bilinmez…
Atatürk’ün önderliği ile 17 Şubat – 04 Mart 1923 tarihleri arasında, İzmir’in kurtuluşundan sadece 5 ay sonra, daha Lozan Antlaşması bile imzalanmadan önce, ülkemizde ilk defa olmak üzere, İzmir’de bir İktisat Kongresi düzenlenmiştir.
Atatürk, ülkenin tam bağımsızlığının ekonomiden geçtiğini fark etmiş ve daha cumhuriyet kurulmadan önce ve Kurtuluş Savaşı’ndan hemen sonra, böylesi önemli bir kongrenin yapılmasını sağlamıştır.
Yurdun her yanından 1.135 delegenin katıldığı ve yeni Türkiye’nin ekonomik sorunlarının tartışıldığı bu kongrede alınan önemli kararlardan bazıları şunlardır:
*Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması gerekmektedir.
*El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.
*Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir Devlet Bankası kurulmalıdır.
*Devlet yavaş yavaş iktisadi görüşleri de olan bir organ haline gelmeli ve özel sektörler tarafından kurulamayan teşebbüsler devletçe ele alınmalıdır.
*Dış rekabete dayanabilmek için sanayinin toplu ve bütün olarak kurulması gerekir.
*Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.
*Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.
*Demiryolu inşaat programına bağlanmalıdır.
*İş erbabına amele değil, işçi denmelidir.
*Sendika hakkı tanınmalıdır.
Bugün o yılların şartlarını değerlendirdiğimizde, alınan bu kararların o dönem için ne kadar doğru olduğunu anlıyoruz.
Kurtuluş Savaşı öncesi birçok savaştan yenik çıkmış, yüzyıllarca sahip olduğu topraklardan çekilmiş, hiç bir üretimin, hatta tarımın bile doğru dürüst yapılamadığı ülkemizde, yeni bir cumhuriyet kurma girişimleri sürerken, bu ekonomik gerçekleri de görmek ve girişimlerde bulunmak ancak Atatürk’e özgüdür.
Ekonomik güçle desteklenmeyen askeri ve siyasi mücadelelerin tam başarıya ulaşmayacağını öngören Ulu Önderi minnetle anıyoruz.
Bu hafta içinde, uzun yıllar birlikte çalıştığımız eski mesai arkadaşım ve dostum Çağlar Atav’la İstanbul Üniversitesi Avcılar Yerleşkesinde buluştuk. Kantinde çay içerken, hem eski günleri, hem de içinde bulunduğumuz ekonomik durumu konuştuk. 10 Kasım tarihini düşünerek, Atatürk Heykeli önünde bir fotoğraf çektirdik…
İyi Pazarlar…
2014/43