SALI SOHBETİ – 47

TEK GEYİK KARACA

Türkiye’nin birçok yerinde taklit “Karaca” mağazaları açılıyordu. Bu mağazaların bir kısmı çok benzer isim ve logolarla açılırken, bir kısmı ise tamamen isim ve logomuzu kopyalayarak, “Sahte” mağazalarla, haksız olarak ismimizi kullanıyorlar ve sahte “Karaca” ürünleri satıyorlardı. “Çift Geyik Karaca” ülkemizde triko ve kazakta kalitenin simgesi olmuştu. Karaca’nın yıllarca sürdürdüğü “Markalaşma” stratejisinden, bazı kendini bilmez uyanık kişiler haksızca istifade etmeye çalışıyorlardı.

Dünyanın her tarafında yapılan taklit ve sahte ürünler, sadece bu işi haksızca yapanları zengin etmektedir. Bu ürünleri alanlarla ürünleri taklit edilen markalar ise bu işten zararlı çıkmaktadır. Taklit ürünler, ilk etapta ucuz olarak görünse de, hiçbir zaman orijinali kadar beklenen kaliteyi vermemektedir. Bu bir giyim eşyası ise, daha dayanıksız veya çok kısa zamanda rengin atması gibi sonuçlar olacağı gibi, giyim eşyasının üretiminde kullanılan malzemeler veya boyama işleminde kullanılan hammaddeler, sağlıksız ve denetlenmemiş olabilir. Kanserden tutun, cilt alerjisine kadar bir sürü hastalığa neden olabilir. Keza bu bir kozmetik ürünü ise, cilde ciddi oranda zarar verebilir. Üretici açısından da büyük zararlar söz konusudur. Taklit veya sahte ürün olduğunu bilmeden satın alanlar, markanın kalitesi konusunda kuşkuya düşecekler ve marka imajı pazarda ciddi bir şekilde zedelenmektedir. Bu durum da uzun vadede, markanın pazar kaybına uğramasına neden olacaktır. Kaldı ki, markanın yapmış olduğu her türlü tanıtım faaliyetlerinden de, taklit ve sahte ürün üretenler haksız kazanç elde etmektedirler. Ayrıca, devletin vergi kaybı da söz konusudur.

Karaca’da yaptığımız işlerden birisi de bu sahte mağazalar ve ürünlerle uğraşmaktı. Sahte veya taklit ürün veya mağaza ile ilgili bir duyum aldığımızda, şirketin avukatını devreye sokuyor, bu ürünleri toplatmaya veya mağazaları kapattırmaya çalışıyorduk.

Bir gün Trabzon’da “Tek Geyik Karaca” adlı bir mağazanın açıldığını öğrendik, hemen avukatımıza bilgi vererek, araştırmasını istedik. Araştırma yapan avukatımız bir süre sonra şirkete geldi ve bize Trabzon’daki olayı aktardı:

“Trabzon’da açılmış olan Tek Geyik Karaca mağazasına gittim, mağazanın tabelasında ve kazakların etiketlerinde aynı şekilde Tek Geyik Karaca yazıyordu. Ürünleri incelemeye başladım, o sırada yanıma mağaza sahibi geldi. Ben de kendisine:

– Benim bildiğim Çift Geyik Karaca’dır, neden burası Tek Geyik Karaca? diye sordum.

Adam da,

– Bizde böyle… diye cevap verdi.

Biraz daha üsteledim:

– Ama olur mu, bu Çift Geyik Karaca’dır.

Deyince, bu kez bana:

– Yahu kardeşim, bunlar iki ortaktılar, fakat ayrıldılar. Geyiğin biri birinde, diğeri de öbüründe kaldı.

Diye cevap verdi…”

Avukatın anlattıklarını dinledikten sonra, gerçekten gözlerimizden yaşlar gelene kadar güldük.

Karaca markası yıllar sonra satıldı. Markayı satın alan şirket markayı yeniden üreterek pazara vermeye başladı. Gerçekten kısa zamanda çok başarılı işler yaptıklarını takip etmekteyim. Bu markaya zamanında bir nebze de olsa emeği geçen biri olarak, Karaca’ya başarılar diliyorum. Ülkemizin en eski markalarında olan Karaca’yı çok daha güzel yerlerde görmek ve dünyada tanınan bir marka olmasını diliyorum.

Devamı haftaya salı günü…

26 Kasım 2019

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir