Pazar.. Pazar… 2023/513

Pazar… Pazar…

TEORİSYEN Mİ? PRATİSYEN Mİ?

“Teorisyen” tanımı genellikle bir konu veya alan üzerinde derinlemesine düşünme, analiz yapma ve sistemli bir şekilde bilgi üretme yeteneği olan kişiler için kullanılır.

Bir teorisyen, genellikle belirli bir konuda uzmanlaşmış, konuyu anlamak ve açıklamak için çeşitli teoriler geliştiren veya mevcut teorileri eleştiren bir kişidir.

Teorisyenler, genellikle bilim, sanat, felsefe, sosyal bilimler veya diğer alanlarda faaliyet gösterirler. Bu kişiler, gözlemler, deneyler veya literatür üzerinden elde ettikleri verileri kullanarak, konuyla ilgili genel prensipleri anlamaya ve açıklamaya çalışırlar. Teorisyenler, genellikle konuyla ilgili geniş bir perspektife sahip olma ve karmaşık ilişkileri anlama çabasında olan kişilerdir.

Teorisyenler, kendi alanlarında önemli katkılarda bulunabilir ve bu katkılar genellikle o alandaki bilgi birikimini ilerletmeye, yeni bakış açıları sunmaya veya belirli konularda çözümler bulmaya yöneliktir.

“Pratisyen” tanımı ise, genel bir alanda eğitim almış ve geniş bir yelpazedeki tıbbi sorunlarla ilgilenen bir sağlık profesyonelleri için kullanılır. Pratisyenler, genellikle aile hekimleri veya genel pratisyenler olarak bilinir ve birinci basamak sağlık hizmetlerinde önemli bir rol oynarlar.

İş dünyasında da “Pratisyenler” tanımı kullanılmaktadır. Genel olarak, pratisyenler, işletme merkezlerinde planlanan işlerin, sahada uygulamasını yapan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Örneğin, bir işletmenin merkezinde, satışları artırmak için üst düzey yöneticiler birtakım stratejiler geliştirebilirler. Bu stratejiler, birtakım programlara, planlara ve taktiklere bölünerek, satış ekipler tarafından sahada uygulanır.

Teori olmadan, sahada yapılan uygulamaların başarılı olması çok zordur. Bazen tesadüfi olarak başarılı olmak da mümkündür, ancak tesadüfen elde edilen başarıların da sürdürülebilir olması mümkün değildir. Hatta teoriye dayanmadan sahada yapılan bazı uygulamalar, bir alanda başarılı olurken, başka bir konuda ise işletmeye veya markaya zarar verebilir. Örneğin, satışı artırmak için fiyat indirimi yapılarak gerçekleştirilen yüksek satışlar, işletmeye nakit girişi veya kâr sağlayabilir, ancak marka değerini aşağıya çekebilir. Fiyat indirimi uygulaması bitirildikten sonra, tekrar yüksek fiyata çekmek mümkün olmayabilir. Tabii bu indirimler veya fiyat değişiklikleri sektörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin, tekstil ve giyim sektöründe sezon geçişleri olduğu için, bu sektörde büyük oranda fiyat indirimleri kabul edilebilir durumdadır ve yeni sezonda yeniden yüksek fiyatlarla pazara ürünler sunulabilir.

Özetle, teorisyen ve pratisyenlerin birbiri ile çalışması ve hareket etmesi kaçınılmazdır.

İyi Pazarlar…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir