Pazar…Pazar…
EKİP OLMAK
İş yaşamında olduğu kadar, sosyal yaşamda ve spor dünyasında da ekip olmak ve ekip kalmak, sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde büyük bir sorundur. Oysa işleri başarmak, daha iyi sonuçlar elde etmek, verimli ve keyifli bir şekilde birlikte çalışmak için ekip olmak gerekmektedir.
Bir arada olan veya birlikte çalışan her insan grubu, ekip değildir. Bazıları sadece insan grubu iken, bazıları ise ekip olmayı ve ekip kalmayı başarabilir. Ekipler genellikle 5-7 kişiden oluşan insan gruplarıdır, bazı durumlarda ekipler 10-12 kişiye kadar da çıkabilir.
Doğal olarak, ekiplerin başında birer ekip şefleri veya ekip liderleri bulunur. 60-70 kişiden oluşan bir işletmede, hepsinin dahil olduğu bir ekipten söz etmek oldukça zordur. Ancak bilindiği gibi bu kişiler yaptıkları işlere, görevlerine, bölgelerine, çalışma saatlerine veya benzer şekilde gruplandırılarak ekiplere ayrılır. Örneğin, satış ekibi, ihracat ekibi, muhasebe ekibi, depo ekibi… vs. gibi.
Tüm bunların dışında, normal iş akışlarına ek olarak işletmelerde, belirli zamanlarda yapılacak işler için geçici ekipler de oluşturulabilir. Bu görevler için çalışanlar bir araya gelebilir ve görev tamamlandıktan sonra, tekrar kendi işlerine dönebilirler. Yani belirli süreliğine bir ekip olurlar. Örneğin, bir sosyal sorumluluk projesi için kurulan ekip, kalite artırmak için kurulan ekip, üniversite ile iş birliği için kurulan ekip, bir etkinlik veya fuar organizasyonu için kurulan ekip… vs. gibi.
Ancak, ekipleri oluşturmak, farklı karakterlerde, farklı eğitimlere sahip, farklı kuşakları ve farklı kültürlerden gelen insanları bir araya getirmek ve bunların ekip olmalarını sağlamak oldukça zor bir süreçtir. Zamanla ekiplerde yaşanan sıkıntılar olabilir ve bu durumlar ekiplerin iş yapış biçimlerini ve sonuçları olumsuz yönde etkileyebilir.
Ohio State Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bruce Tuckman (1938-2016), grup dinamikleri ve ekip oluşumu konularında yaptığı araştırmalar sonucunda 1965 yılında “Developmental Sequence in Small Groups” (Küçük Gruplarda Gelişimsel Sekans) başlıklı bir makale yayınlamıştır. Bu makalede, grupların oluşumunda ve gelişiminde dört aşamadan söz etmiştir: ”Forming, Storming, Norming ve Performing”. 1977 yılında ise bu aşamalara “Adjourning” başlığını eklemiştir.
Tuckman’ın bu modeli, işletmelerde, ekiplerde ve grup çalışmalarında kullanılan bir rehber olarak geniş kabul görmüştür.
Bu aşamalar, bir grup veya ekip bir araya geldiğinde geçtikleri doğal evrimi tanımlar:
1. Forming (Oluşma)
Grup üyeleri tanışır, hedefler ve görevler hakkında bilgi edinirler. Bu aşamada genellikle belirsizlik ve endişe vardır. Grup üyeleri liderlik rolleri ve sorumluluklar hakkında net bir fikir edinmeye çalışırlar. İnsanları tanımak, grubun ortak özelliklerini belirlemek, ilk sorulara net cevaplar vermek ve grubu bir araya getirecek bazı etkinlikler yapılmalıdır.
2. Storming (Fırtına veya Boğuşma)
Fikir çatışmaları ve çatışmalar ortaya çıkar. Grup üyeleri kendi yerlerini belirlemeye ve güç mücadeleleri yaşamaya başlarlar. Bu aşamada iletişim zorlukları ve farklı görüşler arasındaki çatışmalar yaygındır. Bu çatışmaların bu aşamada olması doğaldır ve mutlaka olmalıdır. Eğer problem yoksa, problem var demektir. Bu aşamada çatışmayan gruplarda bazı kişiler sıkıntılarını, içlerinde tutarlarsa, ileri aşamalarda daha büyük problemler oluşabilir. Bu nedenle bazen ekip liderleri “Yapay Kriz” bile çıkarabilirler, yeter ki insanlar bu aşamada sorunlarını ifade etsinler ve çözüm yolları aransın. Uyum gösteremeyenler veya uygun olmayan kişiler ayrılır. “Sular dalgalanmadan durulmaz” diye çok bilinen bir deyim vardır.
3. Norming (Normalleşme veya Uzlaşma)
“Gidenler gider, kalanlarla işimizi yaparız”. Grup, ortak hedefler etrafında uyum sağlar ve iş birliği yapma becerileri geliştirir. Kurallar, roller ve iş birliği normları belirlenir. Bu aşamada, grup daha fazla uyum içinde çalışmaya başlar. Hedefler netleşir, görevler paylaşılır ve grup artık bir arada çalışmaya alışır.
4. Performing (Yürütme veya Ulaşma)
Grupta “Kenetlenme” başlar. Grup etkili bir şekilde iş birliği yaparak hedeflerine ulaşmaya başlar. Roller ve görevler netleşir ve herkes kendi yeteneklerini en iyi şekilde kullanır. Bu aşamada, grup üretken ve verimli olur, grup artık bir ekip olmuştur. Süresiz bir arada çalışan ekiplerde, ekip kalmak önemlidir.
5. Adjourning (Sonlandırma veya Dağılma)
Genellikle geçici olarak bir araya gelen ekiplerde, proje veya görev tamamlanmışsa, ekip dağılır. Bu aşama, ekibin sona erdiği ve üyelerin diğer projelere veya işlere geçtiği aşamadır. Ancak bazen ekiplerin yeniden bir araya gelme olasılığı olduğu için bu aşama da önemlidir.
Bu aşamalar bazen döngüsel olabilir ve ekipler, yeni proje veya hedeflerle karşılaştıklarında bu aşamalardan tekrar geçebilirler.
Bu model, bir grup veya ekip oluşumunun doğal evrimini anlamak ve yönetmek için faydalı bir çerçeve sunar.
İyi Pazarlar…