Pazar… Pazar…
Neden hiçbir şeye hazırlıklı olamıyoruz? Oysa yaşanmış olaylar var ve tekrar yaşandığında yine aynı tablolar ile karşı karşıya kalıyoruz…
Deprem, yağmur, sel, trafik kazaları, maden ve kömür ocaklarında göçükler veya patlamalar… Bu olayların öncesinde tedbir alınması ve olduktan sonra yapılacaklar için okullarda veya topluma ne kadar eğitim veriliyor? Veriliyorsa da ne kadar takip ediliyor veya etkili olabiliyor?
1999 depreminden sonra, evlerde “Deprem çantaları” hazırlamıştık, acaba hangimizin evinde hala böyle bir çanta var? Ben de çok donanımlı bir çanta hazırlamıştım o zamanlar ve ne yazık ki şimdi öyle bir hazırlığım yok… Binalar kontrol edildi mi? Geçen hafta yine sallandık; gazetelerde haberler çıktı “Hazırlıklı değiliz, ders almamışız…”
Soma, hemen ardından Şırnak maden kazaları… Nerede denetimler? Nerede önlemler? En azından bir durdurun, kontrol edin; eğer uygunsa devam edersiniz maden çıkarttırmaya…
Yine yağmur sonrası aynı görüntüler… “Rögarların açılması, temizlenmesi lazım” diye açıklamalar yapıldı; maalesef rögarlar yine tıkalı, yağmur suları yollarda göletler oluşturdu. Oysa şiddetli yağmurun geleceği günler öncesinden duyuruldu…
Tatil dönemi, bayramlar geliyor; yine trafik kazalarını okuyacağız ne yazık ki… Uykusuz yola çıkan şoförler, aşırı hız yapanlar, trafik kurallarına uymayanlar; sonrası malum…
Hep aklımız başımıza, iş işten geçtikten sonra mı gelecek?
Kusura bakmayın bu Pazar günü biraz içinizi kararttım; ama gerçekleri görmemiz ve ders almamız lazım diye düşünüyorum…
İyi Pazarlar…
2014/21