Pazar… Pazar…
Bugün Ramazan Bayramı… Hepinizi tek tek aramak, seslerinizi duymak ve “Şeker gibi Bayramınız” olsun demek isterdim. Ne yazık ki bu mümkün değil…
Bu sabah “Bayram kahvenizin” yanında kurabiye olsun diye, keyifli bir yazı yazmak istedim. Hepimiz dünyada ve ülkemizde yaşadığımız olumsuzluklardan fazlasıyla etkilenmedik mi? Hiç olmazsa bu bayram sabahı ve kısacık da olsa bu bayram tatilinde birazcık nefes alalım ve birkaç gün sonra döneceğimiz yoğun iş hayatımız için enerji depolayalım.
Okulunu bitirip veya sınıfını geçip, tatili sonuna kadar hak eden öğrenci arkadaşlarıma da, tatilin tadını doya doya çıkartmalarını öneriyorum. Ve onlara diyorum ki; her yıl hayata atılacağınız zamanlara bir adım daha yaklaşmaktasınız, o nedenle bu tatillerin tadını çıkarırken, ileride yapmayı düşündüğünüz mesleklerle ilgili bol bol kitap ve yayınları okumayı, internette araştırma yapmayı unutmayınız. Ayrıca mesleğinde başarılı olmuş ve örnek aldığınız kişilerle sohbet etmeyi, hatta bir fırsatını bulup, yanlarında bir hafta da olsa staj yapma imkânlarını araştırınız.
Gelelim, çoktan iş hayatına atılmış ve ev-iş arasında mekik dokuyan veya çoluk çocuğundan başka konuyla ilgilenmeye zaman ayıramayan, kendini unutmuş arkadaşlara…
Hayat yaşamaya ve her anından keyif almaya değer!
Unutmayın, geçmişi düşünmek ve geçmişte yaşamak, size bir şey kazandırmaz, hatta pişmanlıklar duymanıza neden olabilir!
Sürekli geleceği düşünmek ve hep gelecekle ilgili planlar yapmak da sizi yorar ve endişe duymanıza neden olabilir! Tabii ki geleceğimizi düşünmek zorundayız, bundan kaçış yoktur; ancak yaşadığımız anı unutmamamız gerekir.
Yaşadığımız an, asla bir daha geri gelmiyor. O nedenle yaşadığımız anın tadını çıkarmak keyiftir, mutluluktur! “Ne yaşarsanız, yanınıza kâr kalır…” diye boşuna dememişler.
Bu satırları okurken, “Hayat çok zor…” dediğinizi görür gibiyim. Ama yine de bir şeyler yapabilirsiniz. Birkaç basit, ama önemli olduğunu düşündüğüm öneri yapmak isterim. Bu önerilerle yaşam kalitenizi arttırmak, hatta ömrünüzü uzatmak bile mümkün:
• Yaşam tarzınızı değiştirin, rutinden çıkın. Geç yatmak yerine erken yatın, erken kalkın. Gün doğumunu kaçırmayın. Sabah erken saatlerde yapılacak çok şey var; spor, egzersiz, nefes terapisi, biraz yürüyüş, güzel bir kahvaltı ve tabii ki güzel bir müzik dinlemek. Sabah kahvenizi unutmayınız. Sadece 1 saat hayatı öne almak, gününüze farklı kazanımlar sağlayacaktır. Her gün artı 1 saat kazanmak, ömrünüze artı 1 yıl demektir… ?
• Sağlıklı beslenin, abur cuburdan uzak durun. Fındık, kuru kayısı, ceviz, badem her şeyden daha lezzetli ve sağlıklı. Bol bol su için. Zaten tüm diyetisyenler bunu önermiyor mu? Su dolu sürahinin ya da şişenin içinde önceden salatalık, limon, nane veya yeşil elma dilimleri atabilirsiniz. Her işin başı sağlık… 1 yıl da sağlıktan dolayı ekleyebiliz… Oldu mu artı 2 yıl? ?
• Geçmişte sizi mutlu eden ve yapmaktan keyif aldığınız hobilere geri dönüş yapın. El sanatları ile uğraşmak, şiir yazmak, entrüman çalmak, spor yapmak, balık tutmak, müzik dinlemek, film seyretmek, tiyatroya gitmek, dans etmek. Bunun için her hafta kendinize bir saat dilimi ayırın ve bundan asla vazgeçmeyin. Hobi sizi dinlendirir, stresten arındırır. Tüm doktorlar “Stresten uzak durun, ya da stresinizi boşaltın” demiyorlar mı? Stressiz yaşam, ömüre ömür katar… 1 yıl da buradan ekleyelim. Oldu artı 3 yıl. ?
• Sevdiklerinize sarılın. Uzaktaki dostlarınızı arayın, mesaj atın. İnsanın yakınında bir dostunun, eşinin, arkadaşlarının olması, insanı rahatlatır; fikir alışverişi yapmanızı sağlar. İyi seçilmiş dostlar ve arkadaşlar, insanı zarar yerine faydaya taşır. Güzel öneriler boşa geçen zaman yerine, kaliteli zaman geçirmenizi sağlar. Birlikte gidilecek tatiller, seyahatler çok daha güzel ve keyifli olur. Birlikte gitmek için de, önceden mutlaka planlar yapın. Böylelikle her fırsatı önceden görmüş ve planlamış olduğunuz için, tatillleri ıskalamaz ve planlanmış keyifli tatiller yaparsınız. Kafa boşaltır, enerji toplarsınız. Planlanmamış zoraki tatillerin keyfi olmaz, hem maliyetli olur, hem de dilediğiniz yerlere gidemezsiniz. Her tatil, yaşanan yoğun iş hayatının ödülüdür. “Her yıl 15 gün keyifli tatil demek, ömre ek 1 yıl daha demektir” desek, yanlış olmaz sanırım. Buyrun, oldu size artı 4 yıl. ?
• Lütfen kitap okuyun. Ne olursa olsun okuyun. Hele ilgi alanınızla, işinizle veya hobinizle ilgili bir kitap okumanın keyfine varılmaz. Okumak bilgisizliği alır, beynin ve zihnin çalışmasını sağlar. Sudoku, satranç, go veya Scrabble (Kelime bulmaca oyunu) gibi oyunlar oynayın. Kitaplar ve böylesi oyunlar, ileri yaşlarda demans, Alzeimer veya benzeri hastalıkların oluşmasını geciktirir veya olmasını engeller. Her kitaptan öğrenilecek bir şey vardır. Öğrendiğinizi hemen bir arkadaşınıza anlatın. Anlatırsanız, aklınıza kazınır ve bir daha unutmazsınız. Hiçbir yere not almaz veya anlatmazsanız, aklınızdan uçup gidiverir. Anlatırken de kaynak olarak okuduğunuz kitabı ve yazarı belirtmeyi unutmayınız. Yaşlılık, yaşın ilerlemesi değil, beynin artık yeni şeyler düşünmemesidir. İyi çalışan bir beyin, ömrünüze kaliteli 1 yıl daha ekler. İşte, oldu artı 5 yıl. ?
• Hayatınıza sürekli ve iyi yaptığınız bazı işler ekleyin ve bunu sürdürün. Hayatta çok başarılı olmuş insanların, iyi yaptıkları şeyleri, sürdürdüklerini ve geliştirdikleri bilinmektedir. Sizi diğerlerinden farklı kılacak bir özelliğiniz mutlaka vardır. Bunu ortaya çıkarın. Dostlarınız da bunu görsün, size katılsın. Hem iş hayatında, hem de sosyal hayatınızda başarıyı yakalamanızı kolaylaştıracaktır. Mütevazilik erdemdir, ama iş hayatında öne çıkan kazanır. Söylemeyin, sadece yapın. Siz söylerseniz övünmek, başkaları söylerse uzmanlığınız olur. Örneğin, iş hayatınızda iyi bir rapor hazırlıyorsanız, bunu sürdürün. Hep yapın. Eğer güzel sesiniz varsa, dostlarınıza şarkı söyleyin, repertuvarınızı geliştirin, her toplantıda bir tane mutlaka söyleyin. Şiir okuyabiliyorsanız, birkaç şiir ezberleyin. Fıkra anlatabiliyorsanız, mutlaka birkaç iyi ve yeni fıkranız olsun. Hayatta başarılı olmak, insanı motive eder, çevresinin gelişmesini sağlar. Yeni dostluklar ve iş imkânları sağlar. Başarı, maddi imkânlar getirir, bu da istediklerinizi yapmanızı sağlar. Ne demişler, “Parasız saadet olmaz…” Bu da ömüre ömür katar… Hadi, 1 yıl da buradan ekleyelim… ?
Bu Bayramın hediyesi ömrünüze artı 6 yıl! Daha ne olsun? ?
Yanında mutlu ve keyifli bir yaşam da hediye!
Daha bir çok önerim var, buraya sığmaz. Ancak bunlardan başlarsanız, tüm kişisel gelişim uzmanlarının önerdikleri özgüven, özsaygı, kendini tanımak ve mutluluğu yakalamaya doğru somut adımlar atmış olursunuz. Herkes “Enerjinizi ve moralinizi yükseltin, işinizi sevin, kendinize güvenin…” ve buna benzer öneriler yapıyor. Benim düşünceme göre, bunları yapabilmenin yolu, yukarıdaki önerilerden geçmekte. Basit, uygulanabilir, net adımlar… Herşey aslında bu kadar da kolay!
Hayatı zor, ya da keyifli yaşamak sizin elinizde…
İyi Pazarlar ?
2017/180