SALI SOHBETİ – 76

NEREDEN NEREYE…

İnsanlar hatalarından öğrenirler. Hata olmazsa, ilerleme de olmaz. Tarih boyunca, insanoğlu sürekli hata yapmış ve kendinden sonra gelenler ise bu hataları düzeltmekle uğraşmışlardır.

Bu olmasaydı ne bugün ulaştığımız medeniyet ne de bir ilerleme olurdu. Yaşam kalitemizin artmasını, zamanında yapılan hataların sorgulanarak düzeltilmesine borçluyuz.

Ülkeler ve toplum için konuştuğumuz her şey, şirketler ve bireyler için de gereklidir. Ben de iş hayatına girdiğim andan itibaren çeşitli hatalar yaptım. Bunların bir kısmı benden, bir kısmı da sistemin yetersizliğinden kaynaklanan hatalardı.

Geriye dönüp, hayatımın kilometre taşlarını değerlendirdiğimde, en çok yapmış olduğum hatalar sonrası aldığım dersleri hatırlıyorum.

Her hatadan kendi payıma bir çıkarım yaptım ve sonraki iş yaşantımda bu hataları yapmamaya gayret ettim. Böylelikle yaptığım işin kalitesi de artırmaya çalıştım. İş hayatına başladığım noktadan bugünlere gelene kadar yaşadıklarımı düşünüyorum da faks makinesinin olmadığı bir zamandan sanal dünya kavramına geçtik.

Yaşadığım olayların bir kısmını, özellikle de hata olduğunu düşündüğüm veya içinde iş ve yaşam dersleri barındıran anılarımı, burada sizlere 75 ayrı yazıda aktardım… Bu anılarımı “Nasıl Zengin Olamadım” isimli kitabımda yayınladım. Geçen hafta kitabımdan son anımı paylaşmıştım…

Bu yazıyla birlikte sunduğum görsel, kariyer yolculuğumun 1970-2011 yılları arasını betimlemektedir. Dileyenler aşağıda vermiş linkten tüm anılara göz atabilirler, hepsini bloğumda da yayınladım…

Şimdi sıra yeni anıları kaleme almaya geldi. Bu kez sadece iş yaşamı ile ilgili değil, hayat, aile, baba-oğul ve sosyal hayattan anıları ve olayları yazmayı düşünüyorum. Ne dersiniz?

Bundan sonra, geçmişte yaşadığımız değişimin hızından, çok daha hızlı değişimler yaşayacağız. Bu değişimin gerisinde kalmamız ve birtakım eski alışkanlıkları sürdürmemiz asla mümkün değildir. Kendimizi yenilememiz gerekmektedir.

Sürekli öğrenmek zorundayız. Eskiden “Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp” derlerdi, bugün artık “Bilmemek de ayıp”, çünkü her türlü bilgiye, her yerde ve her an ulaşmak mümkün. Her türlü bilgiye görüntülü ve sesli olarak cep telefonlarımızdan ulaşabiliyoruz.

Birçok üniversitenin derslerini internetten takip edebiliyoruz. İlgi duyduğumuz her konu hakkında, her türlü kaynağa bir tek “Tık” ile ulaşabiliyoruz.

Artık hiçbir bilgi sır değil. Önemli olan bilgiye sahip olmak değil, o bilgiyi kullanabilme becerisidir.

Yani bilgiyi, verimli olabilecek bir hale getiren başarılı olacaktır.

Bundan sonraki çağda, sürekli öğrenmek, kendini geliştirmek ve değişimi yakından takip etmek gerekmektedir.

Çeşitli derslerde veya seminerlerde sıklıkla söylediğim bir sözle bugünkü yazımı tamamlamak isterim…

“Geleceğin yöneticileri, işini iyi yapanlar arasından değil, farklı düşünenler ve bunu gerçekleştirenler arasından seçilecektir.”

Devamı haftaya salı günü…

27 Ekim 2020

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir