Pazar… Pazar… 2015/67

Pazar… Pazar…

İnanılmaz bir hafta geçirdik…

Hem dini, hem milli günler olduğu kadar, siyasi ve ekonomik alanda çok fazla şey yaşadık… Sanıyorum ki, Türkiye’den başka dünyanın hiçbir ülkesinde, geçtiğimiz haftada böyle yoğun bir gündem olmamıştır…

Hazreti Muhammed’in doğum gününün miladi takvime göre 20 Nisan olarak kabul edilmesi ve sadece Türkiye’de resmiyet kazandırılarak, kutlanan “Kutlu Doğum Haftası” ile başladık. Kutsal mekânların maketleri İstanbul’a yapıldı ve oldukça tartışıldı…

23 Nisan’da Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde modern Türkiye Cumhuriyetini kuracak olan, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışını (1920) kutladığımız Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile gurur duyduk. Bu meclis, ülkemizin saltanat sistemini terk ederek, halkın kendi iradesi ile seçtiği yöneticileri iş başına getirdiği, demokratik ve milli egemenliğe dayalı bir sistem olan Cumhuriyete geçişi sağlamıştı…

Yine 23 Nisan gecesi, mübarek üç ayların başlangıcı olan Recep ayının da ilk cuma gecesi ve Allah’ın engin lütuf ve kereminin üzerimize yağdığına inandığımız Regaip Kandilinde dualar ettik…

24 Nisan’da, 100 yıl önce, 1915 yılında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşanan Ermeni tehcirini, o günün savaş ve isyan olaylarını tam olarak değerlendirmeden, araştırmadan ve kanıtlanmadan, dünya barışına en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, soğukkanlı söylemler yerine, “Soykırım” olarak değerlendiren liderlere sinirlendik ve üzüldük. Papa, Avrupa Parlamentosu, Almanya Cumhurbaşkanı Gauck, Rusya Devlet Başkanı Putin, Avusturya Parlamentosu ve bu tanımı kullanmasa bile, bu olayları Ermenice “Büyük Felaket” anlamına gelen “Meds Yeghern” ifadesiyle tanımlayan ABD Başkanı Obama’nın sözlerinin tek taraflı ve haksız olduğunu düşündük. Keşke, bu ifadelerden önce, kendi ülkelerinin geçmişteki hatalarını, ya da hemen yanı başlarında, hem de çok yakın tarihlerde yapılan, bazıları da devam eden insanlık suçlarına karşı sessiz kalışlarını değerlendirebilselerdi…

25 Nisan’da ise, yine 1915 yılında Çanakkale Boğazını geçmek için, dünyanın bir ucundan gelen, bu topraklarda hayatını kaybeden Anzak’ların anısına düzenlenen “Şafak Ayini” ve aynı tarihte şehit olan Türk Askerlerini anma törenlerinde duygusal anlar yaşadık. O topraklarda yatan Şehit Mehmetçiklerimizi rahmet ve minnetle andık…

Bu hafta boyunca, 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan genel seçimler için devam eden seçim yarışını ve siyasi durumu tartıştık. Son günlerde Amerikan Dolarının Türk Lirası karşısındaki durdurulamaz yükselişini izledik ve ekonomiye olan etkisini değerlendirdik. Gizli kriz ve belirsizlik başlıca konulardı…

Dün Nepal’de 7,9 şiddetinde meydana gelen ve ilk kayıtlara göre 1.900’den fazla kişinin hayatını kaybettiği deprem hem bizleri üzdü, hem de görüntüleri ile geçmişte Türkiye’de yaşanan depremleri hatırlattı…

Bütün bunları geçtiğimiz hafta yaşarken, belki de bizleri en çok duygulandıran olay, Çanakkale Zaferinin 100. Yılı nedeniyle, tarihinde ilk kez Anıtkabir’in 24 Nisan’ı 25 Nisan’a bağlayan tüm gece ziyaretçilere açık olmasıydı. Anıtkabir, doldu taştı…

Takdir edersiniz ki, böyle yoğun bir haftada “Pazarlama” konularını yazamazdım. Bu topraklarda yaşayan herkesin, bu hafta az ya da çok, bu olaylardan etkilendiğini, farklı duygu ve düşüncelere kapıldığına inanıyorum.

Bu yazımla, buradan erişebildiğim herkesi, sağduyulu ve düşünceli olmaya davet ediyor ve Ulu Önder Atatürk’ün çok anlamlı olan sözlerini hatırlatmak istiyorum: “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh”.

İyi Pazarlar…

2015/67

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir