Pazar… Pazar… 2016/131

Pazar… Pazar…

12 Eylül 1980 Askeri darbesi ve sonrasındaki cunta döneminde Beyazıt’ta 20 yaşında üniversite öğrencisi olduğum için, darbeyi çok yakın bilen ve yaşayanlardan biriyim. “Çevirme” yapan asker veya polis gördüğümüzde, ister istemez irkilirdik, çünkü üniversite öğrencisi olmamız nedeniyle “Potansiyel anarşist” olarak görülmekteydik. Hiç nedensiz günlerce askeri kışlaların nezarethanelerinde tutulan ya da sorguya çekilmek için şubeye götürülen binlerce akranımız oldu. Benim jenerasyonum o dönemde yaşadığı zorlukların ve baskıların etkilerini yıllarca hissetti.

1983 yılında ise “Yedek Subay” olarak silah altına alındım. Henüz bir çok ilde “Sıkı Yönetim”in etkileri devam ediyordu. Yedek subay okulunda, askerlik öncesi sivil yaşamındaki faaliyetlerinden dolayı “Sakıncalı” olarak fişlenenen, dolayısıyla yedek subay öğrencisi iken, “Er” olarak başka birliklere gönderilen ya da kura çektirilmeden merkez birlikler yerine sınır karakollarına görev yapmak üzere tayin edilen arkadaşlarımız oldu… 4 ay “Yedek Subay” öğrencisi; 12 ay da Asteğmen rütbesiyle olmak üzere toplam 16 ay askerlik hizmetimi tamamladım.

Darbenin ne olduğunu, nasıl yapıldığını; Askerliğin ne olduğunu ve emir altında olmanın ne demek olduğunu yakından bilirim… Bir darbenin ve yaşattığı travmanın izleri yıllarca silinmez; ülkeyi her anlamda en az 20 yıl geriye götürdüğü gerçeği tartışılmaz bile…

15 Temmuz günü yaşadıklarımızı tam anlamıyla kavramak için, takdir edersiniz ki, tüm haberleri, yorumları hatta sosyal medya paylaşımlarını dikkatle takip ettim. Burada kesinlikle bir ironi yapmak amacı ile yazmıyorum, ama halkımızın bir darbenin nasıl yapılacağını çok iyi bildiğini farkettim. Dünyada herhalde darbe konusunda bu kadar bilinçli az toplum vardır.

Darbe girişimi sırasında ne ve nasıl yapıldı konusunda binlerce haber, fotoğraf ve yorum paylaşılırken; “Neden” yapıldığı konusunda çok az sayıda yorumun olduğu sizin de dikkatinizi çekmiştir. “Herkes neden olduğunu biliyor zaten” dediğinizi duyar gibiyim. Ama çoğu zaman herkesin bildiğini sandığı şey, gerçekte öyle olmadığı gibi; herkesin öyle bilmesini sağlamaları bazı gerçekleri gizlemek için de olabilir. Yani, darbe girişiminin nedenini hepimiz aynı şekilde biliyorsak veya öyle inandırılmış isek, bu böyle de olmayabilir. Her zaman başka perspektiflerle de bakmak gerekmektedir. Darbe girişimi başarılı olsaydı kim ve ne kazanacaktı? Tahminen 3-5 yıl sonra bu darbe girişiminin neden yapılmak istendiği tüm ayrıntıları ile ortaya çıkacaktır ve yayınlanacaktır.

Ekte Ahmet Şık’ın değerlendimesi bu açıdan çok dikkat çekici: http://www.cumhuriyet.com.tr/…/Ahmet_Sik_darbenin_perde_ark…

Bir başka üzücü gerçek ise; Türkiye’yi ekonomik açıdan zor günler beklediğidir. İptal edilen turlar, organizasyonlar ve etkinliklerin tekrar Türkiye’de yapılması epey zaman alacaktır.

İyi Pazarlar…

2016/131

Gazeteci Ahmet Şık 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin perde arkasını yazdı.
CUMHURİYET.COM.TR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir