Pazar… Pazar…
Arkadaşlarımın çocuklarının kazandıkları üniversiteleri okudukça çok memnun oluyorum. Öncelikle bu gençlere üniversite yaşamlarında ve sonraki kariyerlerinde başarılar diliyorum; yolları açık olsun…
Ne güzel bir heyecandır bu; gerçek hayata atılmadan önceki son dönem olan üniversiteye başlamak…
Dilediği bölüme giremeyen gençlere, iş hayatında okuduğu branşta çalışan sadece belirli meslek grupları olduğunu hatırlatmak isterim. Yani hedeflediğiniz bölüme girememiş olabilirsiniz; bunu telafi edecek olanakları yaratmak sizlerin elindedir, çünkü yüksek öğrenim bir amaç değil, bir araçtır. Önemli olan ileride neler yapmak istediğinizdir.
İleride yükselmek ve çok iyi pozisyonlara gelebilmek için, dört yıllık yüksek öğrenim artık yeterli olmamaktadır. İlgi duyduğunuz alanda Yüksek Lisans veya MBA yapmayı da şimdiden öngörmenizde ve planlamanızda fayda vardır. O takdirde bugün eksik olarak düşündüğünüzü kapatma şansınız olacaktır.
Tüm üniversite öğrencilerine yabancı dillerini geliştirmeyi de unutmamalarını hatırlatmak isterim. Yabancı dil dediğimizde başta İngilizce gelmektedir. Katıldığım kariyer günlerinde üniversite 4. sınıfa gelmiş öğrencilerin, “Okulu bitireyim de, sonra 1 yıl İngilizce kursuna veya yurt dışına gideceğim” diye düşüncelerini ifade ettiklerine şahit oluyorum. Çok detaya girmek istemiyorum, ama 1 yılda bir yabancı dilin, en azından iş dünyası için gereken düzeyde öğrenilmesi mümkün değildir. Bunun için şimdiden kolları sıvamak ve okulun yanı sıra yabancı dil kurslarına başlamak, temeli oturtmak açısından çok önemlidir. Sonrasında ilerletmek veya pratiği geliştirmek açısından yurt dışında hızlı kurslara katılabilir ve daha çok faydasını görebilirsiniz. İngilizce dilini akıcı konuşan ve yazan öğrencilerin de 2. yabancı dil olarak Rusça veya Çince öğrenmelerini öneririm. Yabancı dil konusunu çok önemsiyorum, ama başka yapılması gereken girişimler de vardır. 28 Haziran 2015 tarihinde burada yayınladığım 77. “Pazar… Pazar…” yazımda iyi bir kariyer için gerekli diğer adımları da yazmıştım; dileyenler bir göz atabilir:
https://www.facebook.com/hakan.okay.12/posts/10153319453123260:0
Bu yıl bir yüksek öğrenimi kazanamayan gençlere ise önerim, yeniden sınavlara hazırlanmaktır. Asla yüksek öğrenimden vazgeçilmemelidir. Hangi şartlarda olursa olsun, örgün öğretim olmasa bile, günümüzde 2. öğretim, uzaktan öğretim, açık öğretim gibi bir çok olanak vardır. Ancak bu süreyi sadece üniversiteye hazırlanmakla geçirmemelerini, başta bilgisayar programlarının etkin kullanımını öğrenmelerini ve aynı zamanda iş hayatına fayda sağlayacak (Ön muhasebe, satış, ihracat gibi…) sertifika programları ile donanımlarını arttırmalarını öneririm. Meslek liselerinden mezun olan gençlere de, mesleklerini geliştirecek, uzmanlık sağlayacak konuları derinlemesine araştırmalarını, fuar ve ilgili konferanslara katılmalarını, internetten araştırma yapmalarını, kitap ve yayın okumalarını, mutlaka deneyimli bir kişinin yanında ya da bir işletmede kısa süre de olsa staj yapmalarını tavsiye ederim. Staj iş hayatı için ilk adımdır; staj aslında çıraklıktır. Çırak olmadan da usta olmak mümkün değildir.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz gençlere tüm kalbimle başarılar ve bol şanslar diliyorum…
İyi Pazarlar
2016/135